Altın Bozkurt Ödül Töreni, 25 Ekim cumartesi günü Türkçü Kavgamız Dergisi tarafından Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Daha önce Orhun Dergisi tafarından düzenlenen ve Türkçü Kavgamız Dergisi tarafından yeniden organize edilen “Altın Bozkurt Ödül Töreni’nde bu yıl Türklüğe ve Türkçülüğe verdiği hizmetlerden dolayı Altın Bozkurt ödülünü Erk Yurtsever aldı.
Sunuculuğunu Yiğit Angın tarafından yapılan ödül törenine İstanbul’da ikamet eden Türkçülerin yanı sıra Ankara, Eskişehir ve Hatay’dan da katılımlar oldu.
Ödül töreninde sahneye çıkarak bir konuşma yapan Kavgamız Dergisi’nin imtiyaz sahibi Serkan Akgöz, Altın Bozkurt ödülünün geleneğinden bahsederek ” Altın Bozkurt Ödülü Orkun Dergisi tarafından 1999 yılında verilmeye başlandı. İlk olarak Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a bir yıl sonra da Şehit Aileri Derneği’ne verildi. Son olarak Ebulfez Elçibey’in uçmağa varması sonrası onun hâtırasına kardeşine takdim edildi.” dedi. Ödülün sonraki yıllarda sekteye uğradığını söyleyen Akgöz, bu geleneği devam ettirmek istediklerini vurgulayarak,”Orkun Dergisi’nin başlattığı ve bizim devam ettireceğimiz bir gelenek olduğunu dosta, düşmana göstermek amacıyla, Türklüğe ve Türkçülüğe en çok faydası dokunan kişi veya kuruma ödülü takdim etmeyi uygun gördük. Altın Bozkurt Ödülü, bir değerlendirmede ve derecelendirme değildir. Altın Bozkurt bir vefâ göstergesidir. Bu bir vefâ borcunun yerine getirilmesidir. Gelecek yıllarda Altın Bozkurt bir çok dalda ilmî, edebî ve fikri alanlarda Türklüğe ve Türkçülüğe hizmet etmiş kişi ve kurumlara tarafımızca düzenlenecek törenlerle takdim edilmeye devam edilecektir.” dedi.
Konuşmasında ‘Bozkurt’un Türklük için önemine de değinen Serkan Akgöz. Bozkurt, Türklerin ortak bir sembolü ve ortak bir kutsalıdır. Türeyiş destanından tutunda, Ergenekon’dan çıkışta yol gösterene kadar. Cumhuriyetin’in ilk yıllarından, yakın zamanda Kıbrıs’ın anavatana katılmasına kadar bir çok alanda Bozkurt yer edinmiştir. Türklüğün neden Bozkurt’u sembol olarak belirlediğini, Nejdet Sançar şu sözleri en iyi şekilde ifade etmiştir. “Sembollerle sembolü benimseyen milletler arasında bazı uygunluklar olduğu muhakkaktır. Sembol ile milletin birbirine en uygun düşeni ise, şüphesiz kurt ile Türk’tür. Çünkü kurt, hayvanlar dünyasının pençesi en sert olanı; Türk ise, insanlık aleminin yiğitlikte en önde bulunanıdır.” dedi.
Serkan Akgöz’ün konuşmasından sonra konuklara Dilara İncebacak ve Metehan Mete tarafından müzik dinletisi sunuldu.
Altın Bozkurt Ödülü verilmeden önce ödül töreninin gerçekleşmesindeki yardımlarından dolayı Prof. Dr. Acar Sevim’e ve Kavgamız Dergisine yardımlarından dolayı Fatih Demirci’ye Hatay temsilcisi Atalay Özbek ve Ankara temsilcisi Gökhan Türkmenoğlu tarafından teşekkür plaketleri takdim edildi.
Daha sonra Erk Yurtsever sahneye çağrıldı. Yurtsever’e, Eskişehir temsilcisi Eren Şahin tarafından Türklüğe ve Türkçülüğe hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketi takdim edildi. Son olarak, Serkan Akgöz tarafından Erk Yurtsever’e Altın Bozkurt ödülü takdim edildi. Ödül takdimi sırasında duygusal anlar yaşandı.
Erk Yurtsever ödül takdiminden sonra ufak bir konuşma gerçekleştirerek, yüzyıllardan beridir Bozkurt’un Türklüğün ortak sembolü olduğunu, bunun bir siyasi partiyle ilişkilendirilemeyeceğini, bir siyasi partinin Bozkurt’u sahiplenemeyeceğini belirtti. Yurtsever konuşmasını, “Tanrı aleme nizam vermek istiyorsa Türk’ü korumak zorundadır.” sözüyle bitirdi. Yurtsever’in konuşması sonrası özgeçmişini içeren bir multimedya gösteri konuklara izletilerek ödül töreni sonlandırıldı.
