Geçen hafta hatırlanacağı üzere ne olduğu belirsiz Doğu Perinçek isimli şahısın kendi yayın organlarında Türkçüleri ” Amerikan Milliyetçileri” olarak ilan etmiş olup yazısına ” İran Düşmanı Türkçülük olur mu? ” şeklinde başlık attırmıştı.
Yaptığımız haber sonrasında konu ile ilgili bir cevapta Azerbaycan Milli Direniş Teşkilatından geldi.
İşte O açıklama;
”Sayın Doğu Perinçek’e cevap!
Saygıdeğer öz kardeş Türkiye kamuoyuna;
Vatan partisi genel başkanı Sayın Doğu Perinçek, “İran Düşmanı Türkçülük olur mu!” başlıklı bir yazı kaleme almış ve Aydınlık Gazetesi 3 Ocak tarihinde bu yazıyı manşetten vermiştir.
Ne yazık ki, bu yazı İran’da devam eden olaylarla bağlı, son günlerde Türkiye medyasında görülen gerçeklerle bağdaşmayan; hak, adalet ve insani değerlere aykırı ve komplo teorilerine batmış yazı ve beyanların en somut örneklerinden biri olmuştur. Sayın Perinçek de Türkiye medyasında çıkan pek çok kişi gibi yazısında gerçeği, adaleti ve insani değerleri kendi siyasi ve ideolojik çıkar ve görüşlerine kurban etmiştir.
Başta şu hususu vurgulamak gerekir ki, Güney Azerbaycan Türkleri son günlerde İran’da devam eden ve odak noktası Fars nüfusunun yoğun olduğu bölgeler olan olaylara haklı nedenlerle kısıtlı destek vermiştir. Fakat Güney Azerbaycan Türkleri diktatör İran Devletine karşı kendi mücadelesini vermektedir. Nitekim Güney Azerbaycan’ın Traktör futbol takımının son oyununda verilen “Azerbaycan bir olsun, merkezi Tebriz olsun” ve “Tebriz, Bakü, Ankara; Farslar hara(nere) biz hara (nere)” gibi sloganlarla bu hususa vurgu yapılmıştır.
Sayın Perinçek “adını ilk kez duyduğu” “Güney Azerbaycan Hareket Partisi” adlı kuruluşun “afişler bastırıp duvarlara astığını” iddia etmiştir. Açıkçası biz de bu bilgileri ilk kez duyuyoruz çünkü ne Güney Azerbaycan’da böyle bir parti var ve ne duvarlara asılan bu tarz bir afiş var. Söz konusu afişi tasarlayan kuruluşun adı tamamen farklıdır ve bu afişler sadece sosyal medyada paylaşılmıştır. Sayın Perinçek’in verdiği bu bilgiler Güney Azerbaycan siyasi ortamından ne kadar habersiz olduğunu ve meseleye hiçbir hâkimiyetinin olmadığını göstermektedir.
Aynı şekilde Sayın Perinçek yazısında İran’da ve Güney Azerbaycan’da devam eden durumlarla ilgili “CIA sahne aldı” yargısız infazında bulunmuş ve Aydınlık gazetesi birinci sayfasında “CIA ve MOSAD devrede” iftirasını atmıştır.
Bu konu karşısında sorulacak en doğal soru şudur; hangi belge ve bilgiye dayanarak bu iddiayı ortaya atıyorsunuz? Bir siyasetçi tahminler ve hayal dünyasına göre bir millete iftira atabilir mi?
Sayın Perinçek eğer elinizde belge ve bilgi varsa onu açıklamak sizin onur borcunuzdur, aksi takdirde müfterisiniz!
Sadece bilginiz olsun diye söylüyoruz, bu olaylarda bardağı taşıran son damla ülkenin içinde bulunduğu ekonomik iflastır. Tabi ki bu noktaya gelmeden önce biriken bir yığın sorun var ülkede ve İran devletinin bütün bu sorunlara tek çözümü demir yumruktur!
Ortadoğu’da bu çapta bir olay yaşanıyorsa doğal olarak dünya ve bölge güçlerinin onun üzerinde hesapları olacaktır, fakat bu mesele olayın aslına gölge düşüremez.
Geçmişte de Türkiye’de çok sayıda kişi ve kuruluş Güney Azerbaycan davasına “Amerikan uşağı” gibi çirkin iftiralar atmış ve “Amerika düğmeye bastı” gibi yalan ve hayal ürünü manşetler atmışlardı, fakat yıllar geçmesine rağmen bu iddialarına hiçbir kanıt gösterememiş ve iddialarından geri oturmuşlar. Eminiz siz de bu pişmanlığı yaşayacaksınız!
İran’da sokağa çıkan açlar ve işsizler ordusuna ve Güney Azerbaycan’da bir yandan ekonomik iflas, bir yandan da milliyetçi-mezhepçi faşizmine karşı mücadele verenlere hiç vicdanınız sızlamadan “terörist” diyorsunuz ve “Bozkurt işaretli fitne”den bahsediyorsunuz! Size soruyoruz; terörist sokakta eline taş dahi almadan sadece slogan atarak insani yaşam hakkını arayan sivil vatandaşlar mı yoksa bir ülkenin tüm servetlerini bölgeyi etnik ve mezhepsel savaşına boğmak için harcayan hukuk tanımaz diktatör bir rejim mi? Tabi ki size göre birincisi! Çünkü siz sadece şimdi değil, geçmişinizde de hak ve adalete göre değil, siyasi ve ideolojik çıkarlarınıza göre davranmış birisiniz!
“İran düşmanı Türkçü olur mu?” diye soruyorsunuz ve Sayın Devlet Bahçeli’yi göreve çağırıyorsunuz! Ve böylece orada acımasız istihbarat servislerine sivil vatandaşları ezmek için yeni bir suç ve bahane üretiyorsunuz!
Sayın Perinçek açık söyleyelim, Güney Azerbaycan ve İran gerçeklerinden çok ama çok uzak ve habersizsiniz!
Güney Azerbaycan Türklerinin yürüttükleri milli hareketin içinde milliyetçi eğilimler var ama bu meselenin hepsi asla değil. Güney Azerbaycan’da milli mücadele veren siyasi güçlerin içinde en sağından en soluna geniş bir yelpaze var. Bu hareket esasen kurtuluşçu bir harekettir ve içinde farklı görüşler ve eğilimler barındırmaktadır. Güney Azerbaycan’da “Boz Kurt” işareti Türk Milliyetçiliğini değil, “Türk milli bilinci”ni temsil eder. Belki inanamazsınız ama Güney Azerbaycan’da sol görüşlülerde sağ görüşlülerle beraber Boz Kurt işareti kaldırırlar!
Güney Azerbaycan Milli Hareketi insani ve medeni doğası gereği ne İran’ın ve ne kimsenin düşmanı değil. Bu hareket sadece kendi milletinin esirgenmiş haklarını aramaktadır ve bunu da onunla ve ya bunula düşmanlık yaparak değil, medeni mücadele vererek yapmaktadır.
Güney Azerbaycan Türkleri Türkiye’yi Azerbaycan kadar severler ve Türkiye’ye âşıklar. Onun için de Güney Azerbaycan’ın siyasi güçleri Türkiye’ye en küçük zarar gelmesini asla istememişler ve istemezler. Fakat Sayın Perinçek, Türkiye’nin çıkarları ve iyiliği konusunda asla sizinle aynı görüşleri paylaşmıyoruz ve sizin tespitlerinizi hayal ürünü ve ideolojik takıntı olarak değerlendiriyoruz.
Kurduğunuz “İran’ı hedef alan “Türkçülük”, sahte Türkçülüktür, Amerikan Türkçülüğüdür.” cümlesi de o hayal ve ideolojik takıntının en somut örneğidir. Bu cümlenin Güney Azerbaycan gerçeklerinde hiçbir karşılığı yoktur.
Sizi Güney Azerbaycan’ı daha iyi okumaya ve tanımaya davet ediyoruz çünkü gelecekte Güney Azerbaycan’ı daha çok duyacaksınız!
Dilerseniz bu konuda görüş alış verişinde bulunmak için teşkilatımızın yurt dışı kolu ile yakından irtibat kurabilirsiniz.”
Saygılarla,
Azerbaycan Milli Direniş Teşkilatı
Tebriz – 6 Ocak 2017
