Yılanın Başı Küçükken Ezilmeli

Bir ay kadar önce Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin’de teröristlerle çarpışan kahramanlarımız için lokum dağıtan öğrencilere, başka “öğrenci”lerce saldırılmış, daha sonra “katliamın lokumu olmaz” ve benzer operasyon karşıtı söylemlerde bulunulmuş, aynı yere bu sloganları içeren afişler asılmıştı.

Bu söylemler, sloganlar bizlere yabancı değil. Afrin’de gebertilen teröristlerden Türkiye vatandaşı olanların büyük bir kısmı, aynı sloganları farklı varyasyonlarıyla birkaç yıl önce İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere bir çok üniversitenin kampüsünde söylemişlerdi. Biz o zamanda bunların öğrencilik hayatına son verilmesini, yargılanmalarını istemiştik. Olmamıştı. Bugün karşımıza silahla çıktılar, gebertildiler.

Dönelim bugüne, alışık olduğumuz bu durum karşısında tekrar yetkili makamları göreve çağırdık. Bu sefer ülkenin en üst makamı olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından, bu tür faaliyetlerde bulunan “öğrenci”lere müsammaha gösterilmeyeceği söylendi. Ertesi günü, saldırıyı gerçekleştirenler, gözaltına alındı ve tutuklandı. Biz de sayın Cumhurbaşkanı’nın bu söylemini destekliyoruz. Hatta bunun bir adım ileriye giderek, bu öğrenci görünümlülere üniversitelerde destek olan, öğretim görevlilerinin, dekânların, rektörlerinden görevlerinden alınmalarını ve yargılanmalarını; suçlu bulunursa tutuklanmalarını istiyoruz.

Buraya kadar her şey normal. Tutuklanan “öğrenci”lerin aileleri bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kabul edilmiş. Sonrasında da CHP’li Sezgin Tanrıkulu ile açıklama yapmışlar. Sezgin Bey, “İnsanlar savaşa karşı barışı savunduğu için asla haklarından ve özgürlüklerinden alıkonulamaz, hedef gösterilemez ve yargılanamaz.” demiş. Bu kadar olmaz… Böyle siyaset de olmaz, muhaliflik de olmaz… Teröristlere karşı yürütülen operasyon bir savaş değildir. Olamaz da. Sezgin Bey! Bu operasyona karşı gelenler barış sevdalısı falan değildir! Bilesiniz! Bence biliyorsunuz da! Terör sempatizanıdır!

Biz Türkçüler, Türk Milliyetçileri yargılamaların ve tutuklamaların arkasındayız. Yılanın başı küçükken ezilmeli, sonrasında karşımıza silahla çıktıklarında öldürdüldüklerinde, Tanrıkulu gibi barış güvencinleri bizlerin lokum masalarını dağıtabilir. Katliam yapmakla suçlayabilir. Geç kalmayalım, yılanları ezelim!