“5 Temmuz Katliamı”

volkan-turgut-yazisi

Katil rejimin resmi açıklamasına göre 5 Temmuz 2009 olaylarında 197 sivil insan öldü. 1721sivil yaralandı ve olayların başlamasında parmağı bulunan 34 kişi idam cezasına çarptırıldı.

197 kişi öldürüldü dediysem yiğitçe dövüşürken değil. Evleri basılıp, elleri kolları bağlanıp, sokağa çıkarılıp, ailesinin gözleri önünde, hatta karısıyla, oğluyla, kızıyla, 4 yaşındaki bebesiyle birlikte dövülerek öldürüldü.

1721 kişi yaralandı dediysem ayağı burkuldu, parmağı incindi, kolu çizildi değil. Ayağı koparıldı, parmakları ezildi, tırnakları çekildi, gözü çıkarıldı, kolu kesildi.

34 kişi idam edildi dediysem hukukun gereği olarak değil. Mahkemeleri bile görülmeden… Kendilerini savunmaları için, “Yüz yıllardır atalarımızın ayak bastığı topraklarda bir köyden diğerine gitmek için sizden izin mi alacaktık?” diyebilmeleri için fırsat bile verilmeden…

İşgence gördüler, yaralandılar, öldürüldüler dediysem ülkelerindeki işgalden kaçarken değil. Vatanlarını işgalden kurtarmaya çalışırken. Zalime “dur!” derken…

Hayır hayır! Suriyeliler’den değil Doğu Türkistan’daki soydaşlardan söz ediyorum. Urumçili Türklerden… Zalim rejim derken, zorba,katil, soysuz derken Esed’i değil Çin’i anlatıyorum. 5 Temmuz 2009 katliamından bahsediyorum.

Duyup, öğrenip hâlâ vicdanı sızlamayan varsa “Vicdanına tüküreyim” diyorum.

Exit mobile version