Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, ABD ya da Avrupa ülkelerinde yapılan hiçbir seçime, Rus devletinin müdahalesi olmadığını yineledi. Bazı “vatansever bilgisayar korsanlarının” bireysel olarak bu tür bir girişimde bulunabileceğini kabul eden Putin, Batı’yla iletişimdeki en büyük engelin Rusya korkusu olduğunu söyledi.
Putin, St. Petersburg Ekonomi Forumu kapsamında uluslararası haber ajanslarının editörleriyle biraraya geldi. Putin, Rus bilgisayar korsanlarının, bazı saldırılarda parmağı olabileceğini gösteren kanıtların Rusya’yı karalamak için ortaya atılmış olabileceğini öne sürdü. Vladimir Putin, bu saldırıların hangileri olduğunu söylemedi.
Rusya’nın devlet düzeyinde hiçbir müdahalede bulunmadığını belirten Putin, Batı’yla gerilimin bazı bireyleri harekete geçirmiş olabileceğini kabul etti. Putin, “Eğer vatansever eğilimleri varsa, Rusya hakkında olumsuz konuşan ülkelerle savaşa katkı yapmak istemiş olabilirler. Teoride bu mümkün” dedi.
Vladimir Putin ayrıca, Rusya korkusunun (Rusofobi) başka ülkelerle çalışmayı, hatta iletişim kurmayı zorlaştırdığını savundu.
“Rusofobinin etkisi var zira bunu oluşturanlar, kamuoyunun duygularıyla oynayarak, terör gibi ortak konularda bile mesaj vermemizi engelleyecek bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar” diyen Putin, sabırlı olacaklarını, bunun eninde sonunda biteceğini dile getirdi.
Rusya Cumhurbaşkanı Putin, Rus bilgisayar korsanlarının Almanya’daki meclis seçimlerine etkisiyle ilgili bir soruya da, “Devlet seviyesinde böyle bir şeye kalkışmadık, böyle bir niyetimiz de yok” yanıtı verdi. Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel’le bazı farklılıklara rağmen iyi ilişkileri olduğunu da söyledi.
Bilgisayar korsanları nereden olursa olsun, hiçbir seçimin sonucunu etkileyemeyeceğini savunan Vladimir Putin, “Kamuoyu bu kadar kolay manipüle edilemez. Hiçbir bilgisayar korsanı Avrupa, Asya ya da Amerika fark etmez, seçim kampanyalarını etkileyemez “dedi.
Batı’nın ekonomik yaptırımlarına da değinen Putin, yaptırımların Rusya’ya etkisinin “sıfır” olduğunu, ancak ilişkilerde yumuşama öngördüğünü, bu gerilimin zararlı olduğunu vurguladı.
Toplantıdaki bir diğer konu da Pasifik’teki gerilimdi. Japonya’nın da hak iddia ettiği bir grup Pasifik adası, ABD’nin bölgedeki askeri yapılanmasıyla yeniden önem kazandı.
Japonya’nın “Kuzey Toprakları” diye adlandırdığı Güney Kuril adaları, 2. Dünya Savaşı sonunda Sovyetler Birliği’nce ele geçirilmişti. Ancak iki ülke arasında barış anlaşması imzalanamamıştı.
Putin, Kuzey Kore nükleer denemelerine ve füze programlarına son verse bile Amerika’nın bölgede füze savunma sistemleri inşa etmeye devam edeceğini savundu. Rus lider bunu, İran’la nükleer anlaşmaya varılmasına rağmen ABD’nin Avrupa’da konuşlanmasına benzetti.
Türkiye’ye S-400 konusu da gündemdeydi
Öte yandan Putin’in aynı toplantıda, Rusya’nın Türkiye’ye S-400 füze sistemleri satmaya hazır olduğunu söylediği de bildiriliyor. Rus haber ajansı TASS’a göre, Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la konuyu görüştüklerini ve Türkiye’ye S-400 füze sistemleri satmaya hazır olduklarını da belirtti.
Russia Today televizyonu da, toplantıda Putin’in, “Satış, yerel imalat sektörünün hazırlığına bağlı. Bu sistemleri henüz ülke dışında üretmedik ama en yeni ve etkili sistemleri vermeye hazırız. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ülkelerimizin silahlı kuvvetleri de bundan haberdar. Mümkün olmayan bir şey yok” dediğini aktardı.
