Parkta yürüyüş yapan kadını giyimlerinin darlığı nedeniyle taciz eden tek hücreli, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.
Şortla gezen kadını tekmeleyen döl israfı ve “Mübarek ayda böyle mi giyinilir?” diyerek bir kıza tokat atan terliksi hayvan adli kontrol şartıyla salıveriliyor. Pazar tezgahında üç tanesi bir lira etmeyecek siyasetçilere laf eden adam daha cümlesi bitmeden tutuklanırken Mustafa Kemal’e ağzına geleni söyleyen fesli zampara savcı yüzü görmüyor.
Siyasilerin, para babalarının, damatların, medyatik meczupların mahkeme bile görmeden nasıl beraat ettiklerini, atamalarda hangi kriterlerin uygulandığını saymıyorum bile. Bu kadar hata, bu kadar kusur, bu kadar yanlış ancak bilerek, isteyerek yapılabilir. Birileri sokağa dökülüp kendi adaletimizi sağlamamızı mı istiyor? Ya da kurulacak yeni bir yargı sistemi için zihinlerimizi mi hazırlamaya çalışıyor?
Son bir olasılık daha var; “Devletin dini adalettir” der Hz Ali. Yoksa bu devlet dinsizlik mi yapıyor?