“Gerçek” Kimlik İfşası

serkan-akgoz

Artık yeni bir alışkanlığımız oldu. Ne mi? Birileri hakkında yazıp, eleştirmek ya da bunların “gerçek” kimliğini ifşa etmek.

Yıllardır yakınımdaki arkadaşlarıma bazıları hakkında yazmama gerekliliğini telkin ederim. Neden mi? Eşeğe kendini, at gibi hissetmesini önlemek için. Elbette eleştirilecek, hakkında yazılacak kişiler var. Bunlar hakkında yazılmalı. Ama eşekler, eleştiri hak edenlerden oldukça fazla bir sayıda.

Bunların teferruatına girmeyeceğim. Yalnız “gerçek” kimlik hakkında birkaç ifadem olacak. Yedi yıla yakın bir süredir Türkçü hareketin içerisindeyim. Kimleri gördüm, kimleri… Hem birey, hem de topluluk olarak. Mesafeli durdum. Çünkü tanımıyordum. Bu mesafe bir ön yargıdan… Çünkü birkaç kere gördüğüm oturup sohbet ettiğim biri benim için yeterli samimiyete ulaşmamıştır. Kimliğini göstermemiştir. Gidip, geldikçe konuştukça, okuduklarını anlattıkça bu mesafe ya aradan kalkar ya da açılır… Kimseye hak etmediği değeri ya da kimliği vermediğim için, yarın farklı kimlikleri veya görüşleri ortaya çıktığında hayal kırıklığı yaşamam.

Sizlere naçizane tavsiyem, birkaç kere konuştuğunuz, yüzünü gördüğünüz ya da görmediğiniz kişileri kendi kimliğinizden görmeyin, değer vermeyin. Neden mi? Kendi kimliğinizi yakıştırdığınız, bu kişilerin gerçek kimliğini açıklamak için yorulmaz, hayal kırıklığı yaşamazsınız.

Exit mobile version