Uluslararası Toplum, BM İnsan Hakları Konseyi’nde Çin’in Uygur Bölgesindeki İnsanlık Suçlarına Karşı Harekete Geçiyor

Uluslararası Toplum, BM İnsan Hakları Konseyi'nde Çin'in Uygur Bölgesindeki İnsanlık Suçlarına Karşı Harekete Geçiyor

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde Çin’in Evrensel Periyodik İnceleme (UPR) sonuçlandıktan sonra, Uygur Hareketi (CFU), uluslararası toplumu, Uygur bölgesindeki insanlığa karşı işlenen suçlar ve soykırım için Çin’i sorumlu tutmaya çağırıyor.

UPR, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin benzersiz bir mekanizması olup, tüm BM Üye Devletlerinin insan hakları kayıtlarının her beş yılda bir kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesini ve böylece küresel olarak insan hakları durumunun iyileştirilmesini ve tüm ülkelerdeki ihlallerle mücadeleyi içerir. Çin’in UPR’nin dördüncü döngüsü, Çin’in incelemesi sırasında 160’dan fazla ülkenin öneriler sunmasıyla 23 Ocak 2024’te Çalışma Grubu oturumu ile devam etti. 2018’deki son döngüden bu yana, BMİHK’nın 2022 raporu da dahil olmak üzere, Uygur bölgesindeki olası “insanlığa karşı suçlar”ı sonuçlandıran birçok güvenilir rapor, kanıt ve sızdırılmış belgeler ortaya çıktı, Uygur topluluğunun karşı karşıya olduğu varoluşsal tehdidi açıkça vurguladı.

Uluslararası İnsan Hakları için Hizmet tarafından bildirildiği üzere, 50’den fazla devlet, Çin Halk Cumhuriyeti’ne (ÇHC) insan hakları kayıtları için övgü arayan ÇHC’nin lobi çabalarına rağmen, acil konularda sayısız spesifik ve detaylı önerilerde bulundu. Önerilen eylemler, BMİHK’nın raporunda belirtilen önerileri kabul etmeyi, Uygur bölgesine ve Tibet’e sınırsız giriş izni vermeyi, Hong Kong’daki ‘Ulusal Güvenlik’ yasasını kaldırmayı ve Uygur bölgesi ve Tibet’te yaygın olarak belgelenen uygulamaları sonlandırmayı, diğer önlemler arasında toplama kampları ve aile ayrımlarını içerir. Çin hükümetinin baskısına rağmen birçok gelişmekte olan ülkenin net endişeler ifade etmesi dikkate değerdir.

ABD Misyonu, Cenevre’ye Uygur bölgesinde, Tibet’te ve Hong Kong’da keyfi olarak tutuklanan tüm bireylerin serbest bırakılması çağrısı da dahil olmak üzere sekiz öneride bulundu; bunların birçoğu BM Keyfi Tutuklama Çalışma Grubu tarafından tanımlanmıştı. ABD Misyonu ayrıca, hem yurt dışında hem de Çin’de bireylere yönelik taciz, gözetleme ve tehditlere son verilmesi çağrısında bulundu. Ayrıca, öneriler arasında, kültür, dil, din veya inanca dayalı ayrımcılığı sona erdirmek, Tibet ve Uygur bölgesinde yatılı okullar gibi zorla asimilasyon politikalarını durdurmak da yer aldı. ABD, ayrıca Uygur bölgesinde zorla çalıştırma, evlilik, doğum kontrolü, sterilizasyon, kürtaj ve aile ayrımına son verilmesi çağrısında bulundu.

Uygur Hareketi lideri Rushan Abbas bugün UPR oturumuna katıldı ve “ÇHC’nin suçlarının yaklaşık 30 endişeli ülke tarafından listelendiğine tanık olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Çin’in sürekli yalanlarına ve açık inkarına rağmen bu önemli tepki, insan haklarına ve adalet taahhüdüne bir kanıt olarak duruyor. Ayrıca, uluslararası topluluğun ÇHC’nin suçlarını açığa çıkaran artan kanıtlar ışığında yanlış anlatılardan etkilenmeyeceğini güçlü bir şekilde mesaj veriyor. Şimdi önemli adım, Çin’in hesap vermesini sağlamaktır” dedi.

Sunulan önerilere rağmen, Çin rejimi, insan hakları ihlallerini ortaya çıkaran kanıtları inkar ederek ve eleştirileri ‘müdahale’ ve ‘iftira’ olarak reddederek yalanlarını sürdürdü. Çin Büyükelçisi, BM organlarından elde edilen bulgulara dayanan önerilerin “söylentilere ve yalanlara dayandığını” iddia edecek kadar ileri gitti.

Exit mobile version