Uygur Hareketi, Avrupa Parlamentosu’nun haksız yere hapsedilen Uygurlar, özellikle Prof. İlham Tohti ve Dr. Gülşen Abbas hakkında aldığı önemli kararı memnuniyetle karşıladı. 9 Ekim 2024 tarihinde tartışılan bu karar, bugün 540 oyla büyük bir çoğunlukla kabul edildi.
EPP Grubu, S&D Grubu, ECR Grubu, Renew Grubu ve Verts/ALE Grubu’nun geniş bir uzlaşıyla sunduğu bu karar, Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) Uygurlar ve diğer Türk kökenli etnik gruplar ile birlikte Tibet, Hong Kong, Makao ve Çin anakarasında işlediği insan hakları ihlallerini güçlü bir şekilde kınıyor. Karar, Prof. İlham Tohti, Dr. Gülşen Abbas ve keyfi olarak tutuklanan tüm bireylerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyor.
Kararda ayrıca, Avrupa Birliği (AB) ve üye ülkelerinin yaptırımlar uygulaması, iade anlaşmalarını askıya alması ve uluslararası baskılarla mücadele etmesi gerektiği vurgulandı. Uygur bölgesinde Çin’in “insanlığa karşı işlediği suçların” sona erdirilmesi çağrısında bulunuldu. AB’nin zorunlu işçilik düzenlemesi memnuniyetle karşılanırken, bu düzenlemenin tam olarak uygulanması gerektiği ve özellikle Doğu Türkistan’da faaliyet gösteren şirketlerin insan haklarına uygunluk yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiği ifade edildi.
Avrupa Parlamentosu Üyesi (AP) Miriam Lexmann, tartışmayı başlatarak, “Bu günlerde ÇHC, kuruluşunun 75. yılını kutluyor… 75 yıllık terör, baskı ve acı… Bu Parlamento, AB’nin bu rejime karşı saflığını tanıyan ilk kurum olarak, AB’nin bu totaliter rejime karşı tutumunu değiştirmede temel bir rol oynamıştır. ÇHC, Uygurlar, Tibetliler ve diğer etnik gruplara karşı insanlığa karşı suçlar işliyor ve terörünü Çin anakarası, Hong Kong ve Makao’da yayıyor. Bu yüzden İlham Tohti, Gülşen Abbas ve rejim tarafından hapsedilen sayısız ismin derhal serbest bırakılmasını talep etmeye devam etmeliyiz” dedi.
Avrupa Parlamentosu Üyesi Petras Austrevicius ise, “Bugün, Çin hapishanesinde 10 yıldır ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bir Uygur insan hakları savunucusu ve Sakharov Ödülü sahibi İlham Tohti ile Çin rejiminin Uygurlara uyguladığı baskıyı eleştiren kız kardeşi nedeniyle 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Gülşen Abbas’a saygı duruşunda bulunuyoruz. Bu, Pekin’in küresel hegemonyayı arzuladığı ve insan hakları savunucularına, muhaliflere ve etnik azınlıklara karşı en sert yöntemleri kullandığı komünist Çin’in çok karanlık bir gerçeğidir” şeklinde konuştu.
Alman parlamenter Erik Marquardt, Çin’e yönelik insan hakları ihlallerine son vermek için ekonomik ve siyasi baskı uygulanması gerektiğini vurgulayarak, “Bir Alman vatandaşı olarak Volkswagen gibi şirketlerin bu insan hakları ihlallerini tanımamasını büyük bir utanç olarak görüyorum” dedi.
AP üyeleri Raphael Glucksmann, Lara Magoni, Rima Hassan, Sebastião R. Bugalho, Hermann Tertsch, Engin Eroğlu, Catarina Vieira, Thijs Reuten, Seán Kelly ve AB Bütçe ve İdare Komiseri Johannes Hahn da kararı tartışarak, AB’nin Uygur halkının karşı karşıya olduğu duruma acilen yanıt vermesi gerektiğini vurguladılar.
Bu önemli gelişmeyi değerlendiren Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas, “Bugün, kız kardeşim Dr. Gülşen Abbas, Prof. İlham Tohti ve ÇHC’nin devam eden soykırımına maruz kalan sayısız Uygur için adalet arayışımızda önemli bir dönüm noktasıdır. Avrupa Parlamentosu bu kararı kabul ederek insan haklarına ve demokrasiye olan bağlılığını göstermiştir. Ancak mücadelemiz bitmedi. Üye devletler, ÇHC’nin suçlarından sorumlu tutulmasını sağlamak ve Uygur halkının çektiği acıları sona erdirmek için birleşmelidir” dedi.