” İnsan gerçeğe inanmayı tercih etmez. İnsan gerçeklere inanmaya mecburdur. “
Milletimiz arasında alışılagelmiş bir sözdür ‘‘Burası Türkiye…’’ sözü… Bir başka ülkede olması mümkün olmayan olaylar sonuçları itibari ile de özgündür… Daha açık olmak gerekirse olayların oluşturduğu sonuçlar sadece Türkiye de görülür cinstendir… Ayrıca gündem yaratıp mevcut gündemi suni gündemler ile değiştirmekte de siyasetçilerimizin üzerine yoktur…
Okuyan, araştıran, sorgulayan necip milletimizin bildiği üzere 104 Emekli amiral, meclis başkanı Şentop’un Montrö ile ilgili yaptığı açıklamalar sonrasında denizci gözüyle görüşlerini Türk Milleti ile paylaşan bir metin kaleme alıp, imzaladılar. Sonrasında Demokrasinin hüküm sürdüğü hiçbir ülkede olmayacak şekilde hedef tahtası haline getirildiler. Anayasa ile korunan ifade özgürlükleri hiçe sayılarak darbeci yaftası bile vurulmak istendi. İçlerinden söylemleri ve yazıları ile diğerlerinden daha çok bilinirliğe sahip, kişiler seçilerek toplamda 8 gün gözaltında tutuldular… Uzatılmış gözaltı süresi dolunca mecburen serbest bırakmak zorunda kaldılar… Bu süreçte TV ekranlarında günlerce suni bir gündem oluşturuldu. Sözde Darbe iması üzerinden gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıldı. Avrupa Birliği ilerleme raporunda hedef gösterilip Fetö nün kumpası neticesinde içeri atılan adamlara darbeci yaftası vurmaya çalışmak en hafif tabirle APTALLIK’tır…
Sayın Hulusi Akar içlerinde tanışma şerefine eriştiğim Eşref Uğur Yiğit paşamızın da olduğu kuvvet komutanlığı yapmış isimleri, hiçbir mahkeme kararı vesaire olmaksızın tamamen keyfi bir idari karar ile lojmanlardan çıkartma kararı almış. Ayrıca korumaları da geri çağırılmış. Kimler kimler korunuyor… Sevgilisinin tehdit ettiği şarkıcıların bile polis koruması var. Kuvvet komutanlarının ise korumaları alınıyor… Bu amirallerimize bir terör örgütü elemanı en ufak bir zarar verse bunun bedelini kim ödeyebilir?
Ayrıca orduevlerine giriş yasağı tüm imza sahipleri için ortak alınmış bir kararmış… Bu bana zamanında ‘‘Fetullahın Amirallerine selam vermem.’’ Dedikten sonra orduevlerine giriş yasağı koyulan Ali Türkşen abimiz geldi… Bu topraklarda doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar… Gün geliyor, arkalarına bakıp siz haklıymışsınız diyorlar.
Yetmezmiş gibi 80 yaşında ki emekli amiral Kıbrıs Gazisi Atilla Kıyat için herhalde kuvvetli suç şüphesi ve kaçma şüphesi!!! görülmüş olacak ki bileğine elektronik kelepçe vurulmuş… Kendisinin açılamasını okurken yüreğim titredi…
‘‘ 12 yılı amiral olarak , 43 yıl üniformamı şerefle taşıdım. Kıbrıs gazisiyim. Bugün elektronik kelepçe takılan bacağımın utancı bana ait değil. 80 yaşıma kadar kelepçe takılamayan ve ölünceye kadar da , hiçbir gücün kelepçe takamayacağı beynimin onuru ise bana ait. ’’
Atilla Kıyat
Bu rezilliğin birebir aynısının değerli büyüğüm Cem Gürdeniz Amirale de yapılacağını eşi Rengin Hanım paylaştı. Eskilerin tabiri ile Tuz koktu!
Devletin Malı Deniz, Yemeyen Keriz düsturu ile hareket edip ihaleden ihaleye koşanlar, Lise mezunu olup 27 yaşında lüks araçlarından bir tanesinin içerisinde burunlarına kokain çekenler ve çevresindekilerin Mavi VATAN kavramını anlamasını bekleyemezsiniz. Çünkü bu kavramdan ne ihale çıkar nede pudra şekeri…
Tekke de sarıklı amiral, Hava kuvvetlerinde yeşil takkeli Albay ve çevresindekilere ses çıkarmayanlar ikinci bir 15 Temmuz’a giden yolun taşlarını bilerek veya bilmeyerek döşüyor…
Osman Öcalan için sus pus olanların, rütbe sökme yarışına girenlerin, Sarıklı amirali aylardır bilmelerine rağmen zerre somut bir eylem gerçekleştirmeyenlerin dikkatine;
Yeme-İçme orucu tutan ancak kul hakkı yiyenler kul hakkı orucu bozar boşa aç kalmayın.
Kim yalan söylemeyi, yalanla iş görmeyi terk etmezse, Allah’ın, onun yemeyi ve içmeyi bırakmasına ihtiyacı yoktur. Yani Kul hakkı yiyen ve yalanla iş görenler boşuna aç kalmayın…
Selametle…
İçindekiler
0
Alkışla
0
Sevdim
0
Kızgın
0
Şaşırmış
0
Beğenmedim
