Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy’un hazırlayıp sunduğu Kervan Yolda Dizilmez programına konuk olan İranlı Siyasi Analist Ehsan Safarnejad Mahsa Amini protestoları ve ülkede yaşananlarla ilgili bilinmeyenleri, çarpıcı gerçekleri anlattı. İlay Aksoy’un merak edilenleri sorduğu Safarnejad, “Olaylarda isyancılar tarafından 60’dan fazla polis memuru öldürüldü. Ve bu insanların öldürülme, cinayetin işlenme şekli fazlasıyla barbarcaydı.” dedi. İsyancıların zaman zaman sıradan İran vatandaşlarını da hedef aldığını ifade eden Safarnejad, “Olan bitenin Batı’nın Kürdistan baharını başlatma çabası olduğunu söylüyorum. Çünkü Kürt bölgelerinin birleşmesini istiyorlar. Bunu Suriye’de başardılar, aynısını şimdi İran’da istiyorlar.” diye konuştu.
Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy kendi YouTube kanalında hazırlayıp sunduğu Kervan Yolda Dizilmez programında İranlı Siyasi Analist Ehsan Safarnejad ile çarpıcı bir röportaja imza attı. Ehsan Safarnejad’la İran’da neler olup bittiğini, ayaklanamalarda Batı manipülasyonu ve sonuçları üzerine konuşan İlay Aksoy merak edilen bir çok konuyu da İranlı analiste sordu.
Mahsa Amini ayaklanmasının beraberinde getirdiği olaylara bakıldığında şüphe uyandırıcı unsurlar barındırdığını ifade eden İlay Aksoy, konuğu Safarnejad’a “Mahsa Amini olayı tam olarak nedir ve bu gerçekten İran halkını yansıtıyor mu? Batı bize sahiden hakikati mi gösteriyor?” sorularını yöneltti.
“MAHSA AMİNİ’NİN DÖVÜLDÜĞÜ İDDİASI RAPORLARLA YALANLANDI”
Aksoy’a “İran’da yaşananlar konusunda çok haklısınız” diyerek sorularını yanıtlayan Safarnejad, süreci şöyle özetledi:
“Mahsa Amini gözaltındayken kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Otopsisi İran polisi tarafından yayınlandı ve kamera görüntülerinin de herkesin erişebileceği şekilde yayınlandığı aktarıldı. Bu kanıtların her ikisi de dövülmediği ve polis şiddetinin kurbanı olmadığı gerçeğini gösteriyor.
Ayrıca kendisinin Beyin tomografisi de yayınlandı ki bunlar doktorların bizzat inceleyip doğrulayabileceği şeyler. Eminim ki ABD, İran’ın yayınladığı kanıtlardan şüphe duysaydı, durmadan bunun üzerine konuşmak için doktorları televizyon kanallarına çıkarırdı. Bu kanıtlarla ilgili şahsen doktor olmadığım için tıbbi bir şey belirtmiyorum. Raporun doğruluğunu yalanlayan bir doktor görmediğim için bunu belirtmek zorundayım. Üstelik Batı ana akım medyası bile bunu düzeltti. İlk yaptıkları haberler malumunuz.”
“AMİNİ PROTESTOLARI İŞLERİ HIZLANDIRMAK İÇİN BİR BAHANEYDİ”
İranda’ki Mahsa Amini protestolarının ilk iki ya da üç günün barışçıl olduğu vurgusu yapan Safarnejad, “Ancak sonra farklı bir seviyeye tırmandı. Biz de oradan ayrıldık. Bariz sahte olan polis şiddetini protesto ediyorduk ve daha sonra durumun böyle olmadığına dair kanıtlar gün ışığına çıktı.
Bundan, İran hükümetini devirmek isteyen ‘rejim’ konusuna geçildi. Bu benim için büyük bir sıçramaydı. O noktada bunun işleri hızlandırmak için sadece bir bahane olduğunu öğrendik. Aslında yabancı, hükümet düşmanları tarafından kurulan kanallarda söylenenden farklı bir duruma sahiptik.
Bu vasıtayla İran egemenliğine karşı olayları büyütmeye çalışıyorlar.” diye konuştu.
“İSYANCILAR BİR POLİSİ İŞKENCE EDEREK ÖLDÜRDÜ VE BU GÖRÜNTÜLER YAYINLANDI”
İran’da bugün olup bitenlerle ilgili çarpıcı bir detaya da işaret eden Safarnejad, sözlerini şöyle sürdürdü: “Olaylarda isyancılar tarafından çok sayıda polis memuru, 60’dan fazla polis memuru öldürüldü. Ve bu insanların öldürülme, cinayetin işlenme şekli fazlasıyla barbarca. Her şeyi ateşe verdiklerini, parçaladıklarını gördük. Bu insanlar bunları yayınlamaktan utanmıyorlar ama çok ilginçtir ki aynı videolar Batı ana akım medyası tarafından yayınlanmıyor.
Örneğin isyancılar bir güvenlik gücü mensubuna işkence ederek öldürdü. Ama bir insanın ölene dek işkence gördüğünü büyük bir olayı haber yapan herhangi bir yayın organı görmedim. Bir başka güvenlik mensubunun işkence gördüğü ve ardından 12 gün komada kaldığı bir durum daha yaşadık. Bu protesto gösterilerinde işlenen başka suçlar da oldu.”
“İŞLENEN SUÇLAR SIRADAN İRAN VATANDAŞLARINI DA HEDEF ALIYOR”
İsyancılar tarafından işlenen suçların bununla da sınırlı olmadığını aktaran Safarnejad, “Sözlerime dikkat ederek bunları söylüyorum çünkü dinleyicilerinin yani kanalının bir aile kanalı olduğunu düşünüyorum. Tartışmaktan kaçınmamız gereken bazı şeyler var. Lakin isyanda işlenen suçlar sıradan İran vatandaşlarını da hedef almaktadır. Örneğin, birisi “Humeyni’ye ölüm” diye bağırmayı reddetti. Sonrasında ona işkence ettiler. Birkaç gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Batı medyası bunlardan herhangi birine değinmeyi ihmal ediyor.” dedi.
“İRAN BATI İÇİN DOĞAL BİR HEDEF”
İsyan için harcanan para ve tutuklanan insanların edinilen bilgilerden çok fazla yabancı etki ajanının İran’da olayları tırmandırmaya yönelik öncülük ettiğini ifade eden Safarnejad, “Dürüst olmak gerekirse, bölgeyi inceleyen biriyseniz, özellikle Suriye’yi inceleyen biriyseniz, İran’ın başına gelenin sadece büyüme aşaması olduğu çok açık. Çünkü İran, Suriye destekçisi olduğu için Suriye operasyonunun başarıya ulaşmasını engelleyen başlıca ülkelerden biri. Haliyle Batı için doğal bir hedef. Bu yüzden çok farklı planlar görebilirsiniz.” dedi.
Mahsa Amini ve Arap Baharı incelendiğinde benzer yanların kolayca gözönüne çıktığını dile getiren Safarnejad, “Yani böyle olmuyor bu işler. Bir seyyar satıcı sebebiyle tüm Ortadoğu’yu ateşe atamazsınız. Mahsa Amini gibi, İran’da bir kadın veya onun hayatını kaybettiği koşullar sebebiyle isyan çıkmıyor. Çünkü birinin bu koşulları dışarıdan incelemesi benim için şüphe uyandırıcı.Dürüst bir şekilde bunu ifade ediyorum. Olayın ortaya çıktığı dakikalarda Angelina Jolie, Michelle ve Barack Obama ve diğer pek çok ünlü Amerikalı isim kargaşaya dahil oluyor.” ifadelerini kullandı.
“BU YAŞANANLAR SURİYE’DEKİ OLAYLARIN BİR DEJAVUSU”
Sosyal medyada yaşananlara da dikkat çeken Safarnejad, şunları ifade etti: “İran’daki durum, hakkında Twitter tarihinde en çok tweet atılan ve hashtag açılan konu oldu. Ve bu normal değil.İşin aslı; olayın yalnızca bir yüzünü gösteriyorlar. Mesela 40 gün sonra gittikleri evi, oradaki cenaze törenini gösteriyorlar. Ancak sonrasında halkın hükümeti ve cenazedeki polisleri nasıl desteklediğini göstermiyorlar. Mesela polislerin nasıl öldürüldüğünü, karakollarının saldırıya uğramasını veya saldıranları göstermiyorlar! Onlara kim saldırıyor? Benim için diğer bir şüpheli şeyse Amerika, Irak sonrası MEK’i (Halkın Mücahitleri Örgütü) terör örgütü ilan etmesine rağmen şimdi onu terör örgütlüğünden çıkarıp, Kongre de Meryem Hanımın (Meryem Recavi-Halkın Mücahitleri Örgütü’nün lideri) İran’da bir tür Sedir Devrimi nasıl yapabilceklerine dair fikirlerini alacak kadar yakınlaştılar. Bu Suriye’deki olaylarının bir dejavusu. Çok şüpheci olmak zorundasınız. Başından beri ben de bu politikada çok net olmaya çalıştım. Olan bitenin Batı’nın Kürdistan baharını başlatma çabası olduğunu söylüyorum. Çünkü Kürt bölgelerinin birleşmesini istiyorlar.Bunu Suriye’de başardılar, aynısını şimdi İran’da istiyorlar…”
İçindekiler
