Özel Haber: İsmail Akgöz
Dr. Marco Paret hakkında geçmişten günümüze verdiği eğitimler, kitaplar, gösterileri gibi bilgileri kendi internet sitesi üzerinden yayınlamaktadır. Ayrıca Youtube platformunda çeşitli videolar yüklediği 30 bini aşkın bir kanal yürütmekte.
Öncelikle, sizi tanımayan okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?
Bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ederim. Ben Dr. Marco Paret, ve uluslararası düzeyde derin kişisel değişim ve otantik (gerçek) dönüşüm sağlayan tekniklerin öncüsü olarak tanınıyorum. Bu teknikler, karmaşık sorunları çözmek için yeni yollar açmaktadır.
Dünya çapında yayılan kurslarım, aynı zamanda kurumsal dünyada da kullanılmaktadır. Bu kurslar karizma, kişisel çekim (manyetizm), yaratıcılık, duygusal yönetim ve yüksek düzeyde odaklanma becerisini geliştirmeye yardımcı olur, ayrıca iletişim yeteneğini de önemli ölçüde artırır. Bu yenilikçi yaklaşım, Ferrari, L’Oréal ve Deutsche Bank gibi prestijli şirketler tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmıştır.
Tekniklerim, modern nörobilim ile erişimim olan kadim bilgeliğin benzersiz bir kombinasyonuna dayanır. Bu, insanların kendilerini yeniden keşfetmelerine, denge bulmalarına ve geleneksel yöntemlerle çözülemeyen engelleri aşmalarına olanak sağlar.
Klasik hipnozdan farklı olarak, tekniklerimiz sözel değil, sözsüzdür; bu da onları özellikle güçlü kılar. Bu teknikler, sözel dilin ulaşmakta zorlandığı bilinçdışının en derin seviyelerine doğrudan etki eder. Ayrıca, bu teknikler uygulayıcının karizmasına özel bir önem verir ve bazen beklenmedik sonuçlar doğurur. Son zamanlarda bu metodolojiler, önemli akademik çevrelerde de tanınma kazandı. Örneğin, birkaç ay önce Romanya’da eski sağlık bakanı ve alanın en ünlü profesörlerinin katıldığı prestijli bir psikiyatri kongresinde, yaklaşımım oybirliğiyle coşkuyla karşılandı. Aynı olumlu geri bildirimler Kanada, Brezilya ve diğer ülkelerde de alınmıştır.
Akademik tanınırlığın yanı sıra, bir popüler bir üniversitenin rektörü olarak, bu tekniklerin aslında herkes için geçerli olduğunu vurgulamak önemlidir, çünkü bu teknikler insanların sözel olmayan gerçeklikleri üzerinde çalışmaktadır.
Sizi mesmerizm ve hipnotik çekim gibi sözsüz tekniklere çeken neydi ve bu tekniklerin modern zamanlarda nasıl evrildiğini ya da yeniden keşfedildiğini gözlemlediniz mi?
Genç yaştan itibaren hipnoz ve kişisel dönüşüm tekniklerine ilgi duydum. Henüz 16 yaşlarındayken bu uygulamalara yöneldim. Ancak, dönüm noktası Torino yakınlarında yaşayan olağanüstü bir şahsiyet olan Virgilio T. ile tanışmam oldu. Virgilio T., bakış ve cazibeye (fascinasyon) dayalı bir geleneğin koruyucusuydu. Bir arkadaşım bana onun farklı bir hipnoz uyguladığını, sözlerin yer almadığı ve bakışın gücünün ön planda olduğu bir hipnoz türü olduğunu söyledi. Sanki bakışla, insanın içinde kapalı kalan görünmez kapılar açılıyor, diğer tekniklerle açılması mümkün olmayan kapılar.
Bu, nörobilim tarafından da doğrulanmıştır. Bakış, insanlar arasında bağ kuran bir nörotransmiter olan oksitosin salgılanmasına yol açar.
Onunla tanıştığımda, bu hipnozun sözel hipnozdan tamamen farklı olduğunu hemen anladım. Zamanla, özellikle polivagal teori gibi daha yeni teoriler sayesinde, bu tekniklerin sinir sistemimizin çok derin katmanlarına dokunduğunu ve gizli veya erişilemez kalan yanlarımıza ulaştığını tam anlamıyla fark ettim. Bu yaklaşım sadece zihni açmakla kalmaz, aynı zamanda birçok insanı engelleyen bariyerlerden derin bir kurtuluş sağlar.
Fascinasyonun bu kadim geleneği, muhtemelen binlerce yıllık köklere sahiptir ve Mısırlılar tarafından da biliniyordu. Mısırlılar, göze büyük sembolik anlamlar yüklemişlerdir. Bakış, kişisel dönüşümü ve iyileşmeyi sağladığı gibi karizmayı ve kişisel gücü de artırabilir. Ancak bu tekniklerin etkinliği büyük ölçüde uygulayıcının karizmasına bağlıdır. Bu nedenle, uygulamanın temel unsurlarından biri kişinin kendisi üzerinde çalışmasıdır. Ben de her zaman kendim üzerinde çalışmayı, başkalarıyla olan çalışmalarım ile paralel olarak sürdürdüm.
Hipnotik bakış öğretilerinizin merkezinde yer alıyor. Hipnozda bakışın gücünün arkasındaki bilim ve psikolojiyi açıklar mısınız? Bu teknik nasıl etkili bir şekilde kullanılabilir?
Hipnotik bakış veya teknik olarak “cazibe” (fascinasyon), çalışmalarımın merkezi bir unsurudur ve beden farkındalığı ile diğer sözsüz tekniklerin gücünü keşfetmemi sağlayan bir başlangıç noktasıdır. Bu, sözsüz iletişimin en güçlü araçlarından biridir ve toplam iletişimimizin %97’sini oluşturur. Bu nedenle, sözsüz iletişimi anlamak ve bu konuda ustalaşmak, başkalarıyla otantik ve derin bir bağlantı kurmak için çok önemlidir.
Bakışın gücü, insanlar arasında anında bir bağ kurabilme yeteneğinden gelir. Örneğin, yeni doğmuş bir bebek ilk olarak gözleriyle annesini arar, böylece anlam yüklü bir görsel bağ kurar. Bakış, sadece zihni yönlendirmekle kalmaz, aynı zamanda oksitosin hormonunun üretimini de tetikler. Ayrıca, beynimizin büyük bir kısmı görsel bilgileri işlemek için ayrılmıştır.
Hipnotik açıdan bakıldığında, bakış, katalepsi veya doğal analjezi gibi kendiliğinden fiziksel tepkilere yol açabilen, sözel telkinlere ihtiyaç duymadan ortaya çıkan bir hayvansal hipnoz hali yaratabilir. Kelimelere gerek yoktur… Bu durumda, beden ve zihin derin bir rahatlama yaşar, bu da içsel bir özgürlük sağlar ve hafızaların geri kazanılması veya anlık geçmişe dönüşler gibi deneyimleri kolaylaştırır. Bu, geçmişi ve bilinçaltındaki diğer gerçeklikleri keşfetmek için olağanüstü bir araçtır ve bu süreçte beklenmedik kapılar açar. Vecd (ekstaz) ve derin dönüşüm deneyimleri de yaşanabilir.
