Ekrem İmamoğlu : Bana kullanılan bu ‘ahmak’ kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı’dır

featured

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davanın dördüncü duruşması bugün İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde görüldü.
Sanık avukatlarının önceki duruşmada delillerin tam araştırılmadığını öne sürerek reddihakim talebinde bulunduğunu hatırlatan mahkeme hakimi, reddihakim talebinin üst mahkeme tarafından reddedildiğini tutanağa geçirdi.

Tanık olarak dinlenen Murat Ongun “Gazeteciler, Soylu’nun İmamoğlu’na ‘ahmak’ dediğinden bahisle görüşmek istedi. Ben de başkana ilettim ve gazetecileri davet ettim. Gazeteciler bu beyanı sordu, başkan da buna binaen cevap verdi” ifadelerini kullandı.

Tanık Necati Özkan da şunları kaydetti:

Olay günü toplantıdaydık. Soylu’nun yakışıksız ifadeleri bize iletildi. Ekrem Başkan, Soylu’ya karşılık verilmesi gerektiğini söyledi. Toplantı çıkışında Ekrem Başkan ahmak sözünü söyleyen kişiye iade etti.

Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, mahkemeye sunulan uzman raporlarının, tanıkların ve çözülmemiş CD’lerin incelenmesini talep etti.

Süleyman Soylu’nun tanık olarak dinlenmesi istendi

İmamoğlu’nun ‘ahmak’tan kastının Süleyman Soylu olduğu açıklaması üzerine Soylu’nun yaptığı açıklamanın bulunduğu CD mahkeme salonunda dinlendi. İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, Soylu’nun tanık olarak dinlenmesini talep etti.

Taleplere ilişkin beyanı sorulan savcı, “Uzman tanıkların dinlenmesine yönelik talebimiz yoktur” dedi. Savcı, Süleyman Soylu’nun izlenen CD içeriğine ilişkin tanık olarak dinlenmesine ilişkin de talebi olmadığını söyledi

Hakim, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tanık olarak dinlenilmesi talebini reddetti.

Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, daha önce verdiği mütalaayı yinelediğini belirtti. Mütalaada, İmamoğlu’nun “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret” suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Sanık avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti. Hakim ise savunmaların hazırlanması için yeterli sürenin önceki celselerde verildiğini ifade ederek bu talebi reddetti.

Bunun üzerine sanık avukatları savunmalarını hazırlamak için duruşmaya ara verilmesini talep etti. Hakim, sanık avukatlarının savunmalarını hazırlaması için duruşmaya saat 16.00’ya kadar ara verdi.

Dava verilen aranın ardından tekrar başladı.

İmamoğlu’nun avukatlarının savunmasının ardından karar için yarım saat ara verildi.

Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, İmamoğlu’nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

Mahkeme, İmamoğlu hakkında TCK’nın “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” konusunu içeren 53. maddesinin uygulanmasına hükmetti.

Ekrem İmamoğlu: Bana kullanılan bu ‘ahmak’ kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı’dır

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu daha önce konuya ilişkin mahkemede verdiği savunmada davaya konu basın açıklamasında verdiği demeci, kendisine yöneltilen bir soru üzerine verdiğini söylemişti.

Sözkonusu sorunun temelinin de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarında kullandığı bir kelime üzerine olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Öncelikle burada verilen demeç bir soru üzerine verilen demeçtir. Sorunun temelinde İçişleri Bakanı’nın şahsıma yönelik açıklamalarında ‘Ahmak’ kelimesini kullanmasıdır. Söz konusu cevabım bu sorunun üzerine olmuştur. Dolayısıyla bana kullanılan bu ‘ahmak’ kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı’dır. Dolayısıyla asla YSK’yı veya üyelerini herhangi birisini muhatap olarak böyle bir beyanda bulunmadım” ifadelerini kullanmıştı.

Hiçbir zaman mahkeme heyetlerine yönelik olumsuz muhataplığının olmadığı savunan İmamoğlu, “Seçimin iptal etmesine yönelik bütün siyasi aktörler, hükümeti temsil eden siyasi kimlikler ve herkes bu konuda beyanda bulundular. YSK’nın ne yaptığı ya da ne kararlar verdiği benim sözümün muhatabı değildir. Benim irademi kendi ifadem tanımlar. İptal edenler ibaresinden ettirenleri kastettim. YSK üyelerini kastetmedim” diye konuşmuştu.

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Ekrem İmamoğlu : Bana kullanılan bu ‘ahmak’ kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı’dır