İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda terör suçlarıyla ilgilenen bir savcının makam odasında fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşan avukat, büyük tepki topladı. Avukat-hakim-savcı ilişkisini sorgulatan bu olay, yargı camiasında da tartışmalara neden oldu.
Olay, geçtiğimiz günlerde İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat Buket Nurşah Tekışık’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla ortaya çıktı. Tekışık, Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli Cumhuriyet Savcısı C.T.’nin makam odasında çekilmiş fotoğraflarını ve savcıyla olan samimi diyaloglarını takipçileriyle paylaştı. Bu paylaşımlar, hem meslektaşlarından hem de kamuoyundan büyük eleştiri aldı.
Tekışık, gelen tepkiler üzerine sosyal medya hesabını kapattı. Ancak bu skandalın ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) harekete geçti. HSK, savcı C.T. hakkında idari soruşturma başlattı ve görev yerini değiştirdi. Savcı C.T., Terör Suçları Soruşturma Bürosu’ndan alınarak Genel Suçları Soruşturma Bürosu’na atandı.
Bu olay, avukatların yargı organları ve adli mercilerle ilişkilerinde nasıl davranması gerektiğini yeniden gündeme getirdi. Türkiye Barolar Birliği tarafından kabul edilen meslek kurallarına göre, avukatlar hakim ve savcılarla ilişkilerinde, hizmetin özelliklerinden gelen ölçülere uygun davranmak ve karşılıklı saygı esasına göre hareket etmek zorundadır. Ayrıca avukatlar, yargılamada savunma makamını işgal ettikleri için, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik her türlü hukuka aykırı uygulamaya karşı da mücadele etmekle yükümlüdür.
Bu skandalın yargıya olan güveni nasıl etkileyeceği, soruşturmanın sonucuna göre belli olacak. Ancak avukatlık mesleğinin önemini ve saygınlığını korumak için, bu tür olayların tekrarlanmaması gerektiği de bir gerçek.
