İYİ Parti Genel İdare Kurulu’ndan (GİK), AKP’nin ittifak ortaklarının da imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunduğu başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifine “destek” eğilimi çıktı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, partisinin Meclis grubunun da eğilimini aldıktan sonra kararı Altılı Masa’ya götürmesi bekleniyor.
CHP yönetimi ise henüz sunulan teklifle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmamakla birlikte, Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bizim önerilerimizle ters düşmüyorsa karşı çıkmayız” dediğini anımsatarak, destek konusunda açık kapı bıraktı.
AKP’nin, MHP ve Büyük Birlik Partisi (BBP) milletvekillerinin de imzasıyla başörtüsüne anayasal güvence içeren ve “aile” tanımının yeniden yapılmasını öngören anayasa değişikliğini TBMM Başkanlığı’na sunmasının ardından, gözler muhalefetin tavrına çevrildi.
Bu konuda ilk kapsamlı değerlendirmenin yapıldığı parti, İYİ Parti oldu. Genel Başkan Meral Akşener, başörtüsü teklifi konusunu GİK gündemine getirdi.
Yaklaşık 4 saat süren GİK toplantısında, hemen hemen üyelerin tümü söz aldı ve genel eğilim, bu öneriye destek verilmemesi halinde en büyük zararı İYİ Parti’nin görebileceği de dikkate alınarak, teklife “evet” denilmesi yönünde oldu. Söz alan üyeler, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, böylesine önemli bir kararı, Altılı Masa’yla konuşmadan açıklamasını eleştirdi.
GİK üyelerinin büyük bölümü, başörtüsü konusunun yeniden “siyasetin gündemine” getirilmesiyle ilgili rahatsızlıklarını dile getirirken, “Ama madem iki siyasi parti bunu gündeme getirdi, biz de bir tutum almak durumundayız” değerlendirmesi yaptı.
Toplantıda partinin izleyeceği tutuma ilişkin, “Kapanan değil, kanayan yaraların üzerine gitmeliyiz. Başörtüsü konusunun yeniden kanayan yaraya dönüşmemesi için en kısa sürede toplumun gündeminden çıkaracak şekilde tutum alınmalı” görüşü benimsendi.
İYİ Parti kaynakları, milletvekillerinin de eğiliminin alınmasının ardından Akşener’in konuyu Altılı Masa’ya götüreceğini ifade ediyorlar.
Toplantıda da Kılıçdaroğlu’nun “Bizim teklifimizle ters düşmezse destekleriz” açıklaması yaptığı ve metin üzerinde bazı teknik düzenlemeler yapılması halinde destek verebileceği değerlendirmesi yapıldığı öğrenildi.
Toplantıda, İYİ Parti’nin hukukçu kurmayları da teklif metninde, sadece kadınların kılık kıyafetine dönük bir düzenleme öngörüldüğünü, erkekleri kapsamadığı için “eşitlik ilkesine aykırılık” nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nden dönebileceği için revize edilmesi gerektiğini ifade ettiler. Toplantıda, parti olarak komisyon aşamasında değişiklik önerileri verilmesi benimsendi.
GİK toplantısından sonra açıklama yapan İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, teklif metnine ilişkin bazı düzeltmeler yapılması gerektiği ifade edilmekle birlikte, genel eğilimin “olumlu” olduğunu belirtti:
“Burada iki önemli hususun altı çizildi. Bir; metin içerisinde riskli gördüğümüz, ileride problem yaratacağını düşündüğümüz bazı ifadeler var. Bunların değiştirilmesi gerekmektedir. Genel İdare Kurulumuzdan çıkan ortak görüş budur. Bununla birlikte Genel İdare Kurulumuzda çoğunluğun eğilimi, temayülü ise olumlu bir kanaat içerisinde olduğumuz yönündedir. Yani, evet yönündedir.
“Fakat Anayasa değişiklikleri konusunda gizli oylama olması sebebiyle bağlayıcı bir karar alamıyoruz. Sayın Genel Başkanımız yetkili kurullarımızla bu konudaki temaslarını sürdürecek. Önümüzdeki günlerde milletvekillerimiz ile bir araya gelecek. Belki ardından kurucular kurulu toplanacak ve tüm yetkili kurullarımızın Anayasa değişiklik metni üzerindeki eğilimimizi etap etap sizlerle paylaşacağız.”
Başörtüsü konusunun bugün CHP’nin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında ele alınması bekleniyordu. Ancak MYK’da ağırlıklı gündem konusu İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında “evlendirildiği” ortaya çıkan ve yıllarca cinsel istismara maruz kaldığı iddiaları konusunda izlenecek tutum oldu. Başörtüsü konusunun daha sonraki toplantılarda ayrıntılı olarak ele alınması görüşü benimsendi.
MYK sürerken Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bu konuda parti yönetiminin bir kararını açıklamadı. Sadece, soru üzerine CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun sözlerini anımsattı ve başka da açıklama yapmayacağını söyledi:
“Bizim yasa önerimiz ortada. Siyasetin, kadının kılık kıyafetinden elini çekmesi için bu yasa teklifini verdik. Genel Başkanımız söylemiş ‘Bizim önerilerimize ters düşmüyorsa karşı çıkmayız’ demiş. Genel Başkanımızın sözleri son derece açık, tevile gerek yok.”
Parti yönetimi henüz net bir tutum belirlemese de birçok CHP’li, başörtüsü düzenlemesinin iktidar tarafından “seçim malzemesi” olarak kullanılacağı endişesiyle referanduma gitmesini istemiyor.
Altılı Masa’nın eğilimini aldıktan sonra Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü teklifiyle ilgili net tutumunu açıklayabileceği kulislerde konuşuluyor. CHP’nin, “Altılı Masa’da çatlak” görüntüsüne yol açacak bir tavır içinde olmayacağı, bu nedenle de masadaki paydaşlarının tavrına göre tutum alınacağı ifade ediliyor.
Altılı Masa’da yer alan Gelecek, DEVA ve Saadet Partisi’nde genel eğilim ise başörtüsüne anayasal güvence içeren anayasa değişikliğinin referanduma gerek kalmadan, 400’ün üzerinde bir oyla Meclis’ten geçirilmesi yönünde.
HDP de başörtüsü gibi temel haklara ilişkin konularda muhalefetin ortak tutum alması gerektiğini savunuyor ve “referandum” sonucu doğuracak bir yaklaşımın içinde olunmayacağını ifade ediyor.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da BBC Türkçe’ye verdiği röportajda, “Seçime dönük hesaplar bağlamında referandumu gündemde tutacak girişimleri de son derece sakıncalı ve riskli buluyoruz. Hem ilkesel tutumumuz hem de somut tartışmalar bağlamında yaklaşımımız açıkça referanduma karşı çıkmaktır” görüşünü dile getirmişti.
AKP ise muhalefetin tutumunu yakından izliyor. AK kaynakları, muhalefetin teklif metni üzerinde değişiklik önerilerinin değerlendirilebileceğini ifade ederken, gerekirse bu konuda muhalefet gruplarıyla görüşmeler yapabileceklerini belirtiyorlar.
Muhalefetin tutumunu netleştirmesi için teklifin Genel Kurul’a getirilmesi konusunda aceleci olmayacaklarını ve bu nedenle de Şubat’tan önce Meclis gündemine gelmeyebileceğini belirten AKP yöneticileri, 400’ün üzerinde bir oyla kabul edilmesi halinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, değişikliği referanduma sunmayacağını dile getiriyorlar.
