Milli Eğitimde 18 yılda 7 Bakan değişmiş 17 kez silbaştan yapmışız.Şimdi bir kez daha diyoruz. Ancak eğitim bir ülkenin en kritik konularından biridir.Öyle “akşam yatarken aklıma bir fikir geldi, dur bir de şunu deneyelim” diyebileceğiniz bir şey değildir, olmamalıdır.
1950 Fulbright anlaşması dilekolay 70 yıldır uygulamada. Yani milli eğitimimiz 70 yıldır Amerika’nın idaresinde. Bu anlaşmayı yırtmadığınız sürece, eğitimin “milli” olduğunu iddia etmek, bilen insanı ancak güldürecek bir beyandır.
Öncelikle bu anlaşmayı yırtıp atmaya cesaret edecek, “Türk” olmaktan imtina etmeyen hatta gurur duyan bir partinin iktidara gelmesi gereklidir. Ancak bundan sonra, yeni sistem için kadro yetiştirmeye başlayabilirsiniz.
Çünkü gerçek şudur ki eski sistem ile yetiştirdiğiniz kişilerin büyük kısmı öğretimcidir ancak eğitimci değildir. Önce gerekli kadroları yetiştireceksiniz, ardından bu kadrolar ile oturup yeni sistemin nasıl olması ve nasıl olmaması gerektiğini tartışacaksınız.
Ardından milli eğitimimizi getireceğiniz sisteme göre düzenlersiniz.
Ancak bundan sonradır ki , yepyeni bir sisteme geçiş yapabilirisiniz.
Aksi halde yapacağınız her değişiklik , Maliye Bakanı’nızın açtığı paketler gibi daha açılırken hedeflerinden şaşar.
Ancak buradaki tehlike şudur ki, eğitim sisteminde yaptığınız her hata bir nesle mal olur.
Bu vatanın artık bir nesil daha kaybetmeye tahammülü yoktur vesselam.
