Neslihan Çevik : “Tarım Bakanlığı neden sessiz?” Demokrat Parti Sözcüsü Dr. Neslihan Çevik, yaptığı haftalık basın açıklamasında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Çevik, iktidar tarafından sürekli olarak yaratılan sanal gündemler ile halkın gerçek gündeminin ve sorunlarının kamuoyuna yansıtılmadığını ifade ederek şunları dile getirdi: “Bu soruyu bilerek yaz ortasında soruyoruz; doğalgaz kesintilerine hazır mıyız?”
“Devam eden Rusya Ukrayna savaşı neticesinde Ruslar doğalgaz kartını sürekli olarak masada tutuyor. Haliyle, bu kart Rusya’dan gaz ithal eden Avrupa ülkelerini de kara kara düşündürüyor.
Bu konuyla ilgili olarak en çok endişe duyan ve alternatif, inovatif çözümler üretme çabası içerisindeki bizi kıskanan (!) ülkelerden biri olan Almanya başkent Berlin’in kışlık sıcak su ihtiyacının yüzde 10’una yetecek bir projeye imza atıyor mesela. Bu tür çözümlerle Rus gazına olan bağımlılığını kademeli olarak azaltmayı planlıyorlar.
Peki, ülke olarak biz kış için ne gibi hazırlıklar yapıyoruz? Alternatif çözümlerimiz neler? Doğalgaz kesintilerine hazır mıyız? Alınan önlemler nelerdir?
Demokrat Parti olarak bu soruyu bilerek yaz ortasında soruyoruz. Kışa henüz zaman varken, yumurta kapıya dayanmadan krizi baştan yönetelim istiyoruz.
Kamuoyunu sanal, boş, ayrıştırıcı, kışkırtıcı, ötekileştirici, şeytanlaştırıcı gündemlerle yeterince meşgul ettiler. Bugünden tezi yok milletin hayrına işler yapsınlar, derdine derman, yoksulluğuna çare, sorunlarına çözüm olsunlar istiyoruz. Milletin gerçek gündeminin dile getirilmesini bekliyoruz.
“Vergi sopası ile piyasayı terbiye etmeyi planlıyorlar”
Takip edenler bilirler; kısa bir süre önce Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi’ne (Gıda Komitesi) “gece yarısı ayarı” verildi. Komitenin sekretaryası Merkez Bankası’ndan alınıp, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verildi.
Sekretarya görevi 2014 yılında ilk kez kurulduğunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndaydı, daha sonra 2016 yılında Merkez Bankası’na devredilmişti. İşte şimdi yine bir değişiklik yapılmış oldu.
Devlet adeta “vergi sopası ile piyasayı terbiye etmeyi planlıyor” desek yanlış söylemiş olmayız!
“İktidar yanlışta ısrarcı; günah keçisi marketler”
İktidarın canını en çok sıkan konu; çarşı, pazar ve marketlerdeki artan gıda fiyatlarını bir türlü durduramıyor olmaları. Gıda fiyatlarındaki artışın kaynağını da günah keçisi olarak belirledikleri pazarcılar ve market sahipleri olarak gösteriyorlar.
Ne söylüyor iktidar hatırlayalım; ah şu dış güçler, hain muhalefet, devlet düşmanı soğan stokçuları, vah şu Geziciler, hain marketler, aleviler, sünniler… Durmak yok Türkiye’m ayrıştırmaya devam…(!) İktidar maalesef yanlış politikalarını sürdürmeye kararlı.
Biz bir kez daha altını çizelim ve bağıralım: Çözüm vardır, çare vardır Türkiye’m. Üretimi desteklemek, üretimde esas oyuncu olan küçük aile işletmelerine destek olup, üretimi arttırmalıyız. Yanlış uygulamalardan medet ummayı bırakın artık. “Üretmezsek tükeneceğiz” ve maalesef öyle görünüyor
ki tükenme aşamasına da geçmiş bulunuyoruz.
“Tarım Bakanlığı neden sessiz?”
Bilindiği üzere Mehdi Eker ’in Bakanlığı döneminde “gıdada taklit ve tağşişle mücadele etmek” için “ürün doğrulama ve takip sistemi” (ÜDTS) adrese teslim ihale ile Hakan Bilal Kutlualp isimli piyasada muz kralı olarak anılan işadamına verilmişti. İş adamının şirketi olan Veriso Data Sistemleri Şirketi ihaleyi adrese teslim olarak kazanmıştı. Daha sonra ise Bakanlıkça aniden fesih kararı alınmıştı.
Fesih kararı ile birlikte iş adamına 30 milyon Türk Lirası ödenmesine karar verilmiş. Bilirkişi heyetinin yaptığı incelemelere göre; “ihaleyi yapan ihale komisyonu üyeleri arasında sahte imza kullanılmasına” ve daha sonra işadamına ödenmesine karar verilen 30 milyon Türk Lirası ile ilgili oluşturulan “değer tespit komisyonu üyelerinin alanında uzman olmayan ortaokul ve lise mezunu memurlardan oluşturulması”
tespitine rağmen Bakanlık hala sessiz.
Üreticilere, çiftçilere verilecek her bir kuruş destek hayati öneme sahiptir. Soruyoruz;
yapılmayan, fesih edilen bir işle ilgili olarak bir işadamına milyonlarca Türk lirasının
ödenmesi hangi akılla, hangi vicdanla açıklanabilir?
Demokrat Parti olarak bize her platformda soruyorlar. “Kime devri sabık yapacaksınız,
tam olarak kastettiğiniz nedir” diye soruyorlar.
Biz de diyoruz ki; aynı bu örnekteki gibi “devletin kaynaklarını hesapsızca birilerine
peşkeş çekenlerden, üreticilerin hakkını birilerine peşkeş çekenlerden hesap
sorup, devri sabık yaratacağız.” ifadelerini kullandı.
Daha fazla haber için : www.sabithaber.com
