Hakkında devam eden bir soruşturma olan ve 30 senedir aynı işleri yapıyor olsa da yüce iktidarımızın daha bir yıl önce “saygın işadamı” olarak gördüğü ancak şimdi, suç örgütü lideri olduğunu düşündüğü Sedat Peker.
Pazar günü 9.videosunu yayınladı ve ağır suç kapsamına giren ve kolayca ispatlanabilecek olan bazı konulara değindi ki üzerine bir şeyler yazmasak olmazdı.
Hakkında arama kararı olan Sezgin Baran Korkmaz nasıl oluyor da aranırken İçişleri Bakanlığı binasına geliyor?
Hadi diyelim İçişleri Bakanı ile görüşmedi, sonuçta bakanlık binasına benimle görüşmeye gelmiş olamaz elbet bakanlık da görevli birileri ile görüştü ve hemen ertesi günü ülkeyi terk etti. Tespiti çok kolay ve ağır cezalık bir konu.
Pablo Escobar’ın kırmızı bülten ile aranırken, Beyaz Saray’ın önünde verdiği poz nasıl büyük bir skandal olmuştu onu hatırlayın. Bir de düşünün ki Beyaz Saray’ın içinden bir foto paylaşsa neler olurdu. Hah işte onun gibi bir durum.
Bir de şu kahve dağıtma mevzusu var.
Misal Biden aday ve üzerinde “El Chapo’nun oyu Biden’a” yazan kahve paketleri dağıtılıyor.
Sizce Biden seçimi alır mıydı?
Peker” bir kuruş para alamadım varsa göstersinler makbuzu” dediğine göre en iyi ihtimal ile Sedat Peker’i bile dolandıran adamlar bize neler yapmaz?
O ayrı.
Demirören grubunun Doğan Medya’yı satın alırken Ziraat Bankası’ndan 750 milyon dolar kredi aldığı ve hala geri ödemeye başlamadığı mevzusu da var. Kredisinin iki taksitini ödeyemeyen çiftçinin traktörünü haczeden Ziraat, müşteri gizliliği sebebi ile bu konuya cevap veremiyormuş.
Olabilir. Peki bu kadar ağır ithamlara maruz kalan Demirören Medya bir dekont gösteremez mi?
Ödedi ise evet ama iddialar doğru olmalı ki bu saate kadar Demirören Medya üç maymunu oynuyor.
Sonra çiftçimiz, esnafımız sormasın yani paralarımız nereye gidiyor veya pandemide bize niye kredi çıkmadı diye. Adres belli.
Memnun iseniz aynen devam…
Esenlikler, Tanrı Türkü Korusun.
