Asgari ücret açıklandı. Tamı tamına 2.825 lira 90 kuruş oldu.
Vatana millete hayırlı uğurlu olsun.
Resmi açlık sınırının hemencecik üstü yani. Süper.
Hatta 320 Euro (3.055 TL) lik türbanı ile açıklama yapan Sayın Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk’a göre; Asgari ücretlinin satın alım gücü Avrupa’yı geçmiş. Sayın Bakan’a Afrika ile Avrupa’nın farklı kıtalar olduğunu bakalım hangi danışman cesaret edip söyleyebilecek.
Küçük bir hesapla asgari ücrete Bülent Arınç’ın maaşına yapılan kadar zam yapılsa idi
4.500 TL, Elektrik ve doğalgaza yapılan kadar zam yapılsa idi 6.000 TL olmalı idi.
Peki, Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneği kadar zam yapılsa idi, off onu hiiç söylemeyeyim…
Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımız “Salgın nedeni ile ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalan bazı ülkelere bütçe desteği vermeye çalışıyoruz.” Demiş. Çok iyi insan ya, ne diyelim inşallah sıra Türkiye’ye de gelir.
Asgari ücretli kardeşlerimiz “bugün acaba hangi ülkeye yardım için çalışıp vergi vereceğim” diye düşünseler de bunu duyup asgari ücret de bir vergi indirimi yapılması söz konusu da değil, kimse heveslenmesin.
Bu arada memur sendikalarını da tebrik edelim tabii.2020 yılı için 3+3,2021 yılı için ise 4+4 zammı nasıl da söke söke aldılar. Böylece de memurlarımızdan kesilen paralar ile bindikleri milyonluk zırhlı makam arabalarını ve yaşadıkları şaşalı yaşamı nasıl da hak ettiklerini bir kez daha göstermiş oldular… Keşke 2022 için de 5+5 i koparsalardı da memurlarımız yurtdışı tatil planlarını şimdiden yapabilse idi.
İktidara gelirken Ebu Zer’i örnek gösterenler, iktidar ellerinde iken Muaviye’yi baz alır oldular. Heyhat sonra gençler neden deist, ateist oluyor diyorlar… Aaa neden acaba?
İktidarımızın varlık kuyruğu olarak adlandırdığı soğan-patates kuyruklarına şimdi 1 TL fark için girilen ekmek kuyrukları da eklendi, hayırlı olsun.
Gerçi bu asgari ücret kararı ülkede gerçekte 15 milyonu aşmış, kuru ekmek bulma derdine düşmüş işsizlerimizi, %6-8 arası zam düşünülen emeklilerimizi pek ilgilendirmiyor. Sayın Denizli AKP milletvekilimize göre zaten “kuru ekmek bulabiliyorlarsa, aç değillerdir.”
Da aklıma takılıyor, Türkiye’de 18 sene önce “araba” olmadığını düşünen vekil ile halkına kuru ekmeği reva gören vekil, ikisi de AKP Denizli milletvekilleri. Denizlili kardeşlerimiz vekillerinden memnun mu acaba, sormak lazım. Memnun iseler bize söz düşmez…
Ya bu arada seçimden önce “verin yetkiyi, görün etkiyi” diyorlardı.
“Ben çok gördüm, gayrısını görmesem, şöyle Ali Ağaoğlu falan benim yerime de görse” diyebiliyor muyuz, diye yetkiyi veren kardeşlerimize sorsam…?
