Aytekin Güler : “Gayemiz Şahıs Değil, Şahısta Tecelli Eden Dava”

featured

Demokrat Parti eski İstanbul Teşkilat Başkanı ve İstanbul Büyük Kongre Delegesi Aytekin Güler: “Koskoca 77 yıl… Türkiye’de; ana kuruluş gayesi, fedakârlıkları, tarifsiz acı kayıpları, dünü ve bugünü ile millet memleket aşkının vücut bulduğu asli doku Demokrat Parti’dir!” dedi.

“Türkiye’de siyaset 1946’dan sonra sürekli bir gelişim ve büyüme ile sayısı yüzleri aşan siyasi parti yanı sıra sayısız da siyasi figür tanıdı. Siyaseti bırakıp unutulmayanlar da vardı, yıllarca gayret gösterip hiç tanınmayanlar bile. Ama siyaset daima kendini yeniledi. Kendini yenilemeyen siyasi hareketler ise tarihin yaprakları arasında kayboldu. Bir defa şunun altını kalınca çizelim ki; bu coğrafyada asla silinmeyecek iki temel siyasi hareket vardır. Birincisi; Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün öncülüğündeki Cumhuriyet Halk Partisi, ikincisi ise yine ATATÜRK’ün, Cumhuriyetin değerlerini tam manasıyla filizlendirmek için hayallerini kurduğu çok partili hayatın Demokrat Parti’sidir. Yani bu iki partide Cumhuriyetin en kritik siyasi değerleridir bana göre”.

“Bu sene dahil; yüzüncü yılını kutlamaya hazırlandığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin yıllardır gündemden düşmeyen bir siyasal yenilik tercihi varmış algısı yaratılmaktadır. Oysaki mevcut tüm partilerin ortak değerlerine, siyaset haritalarına, tarihi değerlendirmelerine ve ortak geçmiş siyasi figürlerine baktığınızda aslında işin özü DP ve CHP programlarından uzak olmadıklarını kolayca fark edebilirsiniz. Ancak maziye dönüp baktığımızda kendilerini farklı, yenilikçi ve de üretken olarak tanımlayan partilerin hiçbirisi 77 yıllık çok partili süreçte 1954 (%58.4), 1950 (%55.2) ve 1965 (%52.9) oy oranları ile Demokrat Parti’nin ilk üçteki yerini asla değiştirememişlerdir”.

Aytekin Güler : “Gayemiz Şahıs Değil, Şahısta Tecelli Eden Dava”

 “Siyasetin başrolü gelenek, Demokrat Parti’nin geleneği de vizyondur aslında”.

 ”Bizim Demokrat Parti’de dilimizden düşürmediğimiz bazı kelimeler vardır. Bunlardan en popüleri de “gelenek” kelimesidir. Evet, gelenekçilik bazen tarihin hatıralarında yaşayanların ritüellerini ima da eder. Gelenek; kelime anlamından da ziyade, bizlere yaşattığı hisler aynasıdır. 77 yıl önce doğan bir vizyonun adıdır aslında gelenek. O dönemde ortaya koyulan tavır, ülkemizin Dünya ile yarışmasıydı. 1946’dan bu güne 2023’e geldiğimizde bizim geleneğimiz yani vizyonumuz; Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında modern ve medeni milletler ile yarışa tutunmaya devam etmesidir. Vizyonu olan kişinin yaşı da cinsiyeti de yoktur burada. Kısaca bizde gelenek net olarak; vizyon demektir”.

 “Konuyu bugüne getirmek gerekirse aslında söylenecek fazla bir söz yok! Değişen Dünya dengeleri, bilgiye erişim, malum olan kontrolsüz göçler, kuşak farklılıkları vs. her dönemin yeni yaşam tarzı yansımaları… Bizim siyasi tarihimize karşı, sahada aldığımız somut karşılığımız tamamen birbirine zıttır. Anadolu topraklarının makul çoğunluğunun vicdan sesi olan ve dev bir demokratik yaşam tarzı mozaiğine hitap eden felsefenin Demokrat Parti’de varlığını sürdürmesine rağmen bu felsefenin dilimler halinde parça parça başka siyasi partilere bölünmesini de iktidarın çalışılmış bir başarısı olduğunun altını çizmek isterim”.

 “Bu bağlamda Genel Başkanımız Sn. Gültekin UYSAL 77 yılın en cefakâr ve fedakâr üç genel başkanından birisidir. Bu genel başkanlardan şehit başvekilimiz Adnan MENDERES, defalarca yönetimden el çektirilen ve demir parmaklıklar ardına düşen rahmetli Süleyman DEMİREL ile ihanetlerin gölgesinde mal varlığı Moğol istilasına dönüşmüş üzerine çok büyük oyunlar oynanan günümüz lideri Sn. Gültekin UYSAL; siyasetten anlayan her aklın takdir etmesi gereken kıymetli şahsiyetleridir”.

“Toplum olarak geçmişi konuşmayı ya da geçmişi özlemle anmayı severiz biz. Ancak her şey gününde, döneminde ve kendi şartlarında olgunlaşır. Bugün Türkiye’de genç lider, eğitimli lider, yabancı dil bilen lider, yolsuzluğa müsaade etmeyecek lider arayışı hep dile gelir. İşte tam da bu aşamada eğitimli, donanımlı, siyaseten kirlenmemiş, uyumlu ve medeni diyalog yapabilen, hiçbir siyasi bagajı olmayan Sn. Gültekin UYSAL öncelikli bir pozisyondadır. Ve fakat ülkemizdeki farklı siyasal endişeler böyle bir geleneğin böyle faydalı olabilecek bir evladına yeteri kadar destek verememektedir. Maalesef ki dünden bugüne de 81 ilde ki saha avantajımız da zaman içerisinde taraf değiştirilmeye zorlanmıştır. İhanet zincirlerinin gölgesinde 12 yıldır verilen mücadeleyi ve “nelerin kaybedilmediğini” biz biliriz. Bu gün Sn. Gültekin UYSAL gibi bir genel başkana sahip olunmasaydı belki bu siyasal geleneğin gölgesi altında konuşuyor dahi olamazdık. Zaman, sabır, hoşgörü ve siyaseti bir maraton gibi görmek olmazsa olmazdır. Elbette ki tüketim kültürlerinin Dünya’yı sardığı bir ortamda beklentiler anlık büyük değişiklikler göstermektedir. Zaman en kıymetli başlık olduğu gibi sabır iradesinin eksikliği büyük kırılganlıklara yol açmaktadır”.

Aytekin Güler : “Gayemiz Şahıs Değil, Şahısta Tecelli Eden Dava”

 “Sn. Gültekin UYSAL tam bir süvaridir, KIRAT’ı satıp evine dönmedi, elindeki her şeyi onunla paylaştı ve yoluna devam etti”…

 “Bizde süvarinin yükü anlamı ağırdır. Eğer süvari isen, sadece ata binmeyeceksin, o at ile uzun seyahatler edeceksin. Atı yola çok koşarsan çatlar, suyunu ve yemini yoluna göre planlı vermezsen yıpranır, bazen dik kayalıklara çıkarsın, bazen su da yol alırsın bazen de engelleri atlatman gerekir ve tüm bunları yaparken de asla o at tan düşmeyeceksin.  Bizim Genel Başkanımız yolculuğu boyunca yaşanabilecek en zor şartları yaşadı ama hiçbir zaman dümdüz çayırlarda keyifle atını süremedi!. Biri nalı çaldı diğeri eğeri, biri atının yemini biri suyunu aldı gitti, biri o gelmeden yoluna kayalar dizdi ama tüm bunlara rağmen o KIRAT’ını satıp evine dönüp pes etmedi. O; bu millet hareketi için KIRAT’ın yürüyemez olduğu zamanlarda indi yanında yürüdü, kendisinin ve tüm ailesinin rızkını atı ile paylaştı, kendi üstüne örteceği örtüyü KIRAT’ına örttü. Bu sözlerimi sadece şahit olanlar ve anlamak isteyenler çözdü sanırım”.

 “Evi burası olanlar için bir de son çağrı; “KIRAT belli, süvari belli. Siz tarafınızı belli edin, kalanı biz büyük kongrede hallederiz. Genel Başkanımızın çok sevdiği şu mısralara; “harp düğündür bizim için” bende bir ek yapmak isterim: haydi o zaman, hodri meydan, hodri meydan, hodri meydan”…

 

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Aytekin Güler : “Gayemiz Şahıs Değil, Şahısta Tecelli Eden Dava”