Başbağlar Katliamı, Türkiye’de 1993 yılının Temmuz ayında arka arkaya yaşanan iki katliamdan biriydi. 2 Temmuz’da Sivas’ta Pir Sultan Abdal’ı anma etkinlikleri için kente gidenleri hedef alan saldırıdan üç gün sonra, Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne silahlı bir grup tarafından bir baskın düzenlenmişti. Baskında 28 erkeği kurşuna dizerek öldüren saldırganlar, aralarında kadınların da olduğu beş kişiyi de sığındıkları evleri ateşe vererek yakarak öldürmüştü. Köydeki evlerin büyük bölümü, köy okulu, köy camisi ve halkevi de kundaklanmıştı.
Saldırı sırasında, köyün telefon ve elektrik hatları da kesilmişti. Olay, komşu köydekilerin haber vermesiyle ortaya çıkmıştı. Saldırıdan kurtulan köylüler, teröristlerin önce bölücü içerikli propaganda yaptıklarını ve kimseye zarar vermeyeceklerini söylediklerini, ancak daha sonra köy halkını kurbanlık koyunlar gibi dizen teröristlerin üzerlerine kurşun yağdırmaya başladıklarını anlatmışlardı.
PKK lideri Abdullah Öcalan, 1999 yılında yakalanıp Türkiye’ye getirildiğinde yargılandığı mahkemede, saldırının “Doktor Baran” kod adlı örgütün yerel sorumlulardan biri tarafından düzenlendiğini söyleyerek, katliamı PKK’nın düzenlediğini kabul etmişti.
Katliamla ilgili olarak 20 kişi gözaltına alınmış ve haklarında idam ile çeşitli sürelerde hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Ancak 1998 yılında dava takipsizlikle sonuçlanmıştı. Sanıkların 18’i beraat etmiş, 2’si ise mahkum edilmişti.
