Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda binlerce yıllık bir devlet geleneğine sahiptir. Fakat 100. Yılına 3 yıl kalan Cumhuriyetimiz 97 yıllık süreç içerisinde dönemsel olarak siyasi karar alıcıların elinde batıya ve doğuya yalpalamıştır. Fakat ne batıya ne de doğuya kendini kabul ettirememiştir…
Türkiye günümüzde jeopolitik yasalar gereği batıdan uzaklaşmaktadır. Enerji’de Rusya’ya tüketim ürünlerinde ve sanayi ham maddelerinde ise batıya bağımlıdır. Dünya’da ülkeler arası ittifaklar neden yapılır? Ülkenizin öz savunmasını arttırmak için… Batının sözde Türkiye ile yaptığı ittifaklar bu hususta fazlasıyla sabıkalıdır… 1984 ten bu yana Nato üyesi olan bir başka ülkede terörizm mevcut olabilir mi? İnsanoğlu unutabilir. Fakat devlet yönetiminin unutma lüksü yok. Önce batı ittifakında başından sonuna mevcut olan sabıkalardan kısaca bahsedelim…
Soğuk savaş esnasında Jüpiter Füzelerini Rusya ya karşı kullanmak için Türkiye’ye yerleştirdiler. Olası bir Nükleer savaşta Türkiye bu füzeler ile hedef olacaktı. Vatanımız nükleer bir çöplüğe dönecekti… Bu gerçekten Türk milletinin haberinin olması Küba krizi sayesinde oldu…
1964 tarihinde Kıbrıs’a olası müdahale söz konusu olduğu zaman meşhur Johnson mektubu yazıldı… ABD olası bir çatışmada benim silahlarımı kullanamazsın dedi…
1995 tarihinden itibaren Almanlar pkk ile mücadelede benden satın aldığın Leopard tanklarını kullanamazsın dedi…
Pkk ya yıllarca silah yardımı yapıldı. Günümüzde Amerika tarafından hali hazırda silah yardımı devam ediyor…
Sözde Ermeni soykırımını meclislerinden geçirip Ermeni soykırımı inkarını kabul etmemeyi cezaya tabi tutan Avrupa ülkeleri hangileri?
1980 darbesini yapanlar için ‘’Bizim Çocuklar’’ tabirini kim kullandı?
TCG Muavenet’i kim vurdu?
Kuzey Irak’ta Türk askerlerinin kafasına kim çuval geçirdi?
Kumpas davalarının talimatı hangi ülke güdümünde verildi?
15 Temmuz kalkışması hangi ülkenin güdümünde yapıldı?
Sümüklü Mehdi nerede ikamet ediyor?
Sümüklü Mehdi tarafından beyinleri yıkanan vatansızlar hangi avrupa ülkelerinde ikamet ediyor?
Yukarıda saydığım sabıkaların çok daha fazlası var… Gümrük birliği ile elimizi kolumuzu bağlayıp on milyarlarca dolar zarara sokan batı devletleri sözde AB süreci ile Türkiye’yi kontrol etmeye uzun süre devam ettiler…
Yunanistan’ın kurulması bile Türkleri Avrupa’nın merkezinden uzak tutulması amacından ileri gelmektedir. Yunanistan’ı Yunanlılar kurmadı. 1821 de başlayan süreç 1832 de tamamlandı. Mora yarımadasında bir tek Türk ve Müslüman bırakmadılar. Bu siyasi bir projeydi. Justin McCarthy Death and Exile kitabında bunu şöyle açıklıyor. ‘‘Slogan Türk ve Müslümanlara ölüm, Hristiyanlara huzur, konsoloslara saygı’’ idi… Devam ediyor… ‘‘Avrupa Güneydoğu sınırlarını emniyete almak istedi. Bu sınırlar sadece coğrafi sınırlar değildi. Kültürel sınırlardı…’’
Ege adalarını Avrupalı devletlerin sözde kültürel sınırlarını korumanın ön kapısı olarak görebilirsiniz. Bu yüzden Avrupa söz konusu ada-adacıkların güney doğu sınırlarının selameti açısından bizim kontrolümüzde olmasını istememesi açıklanabilir…
Gelelim doğu tarafına;
Doğunun süper gücünün başat güçleri Çin ve Rusya’dır… Çin, insanlığın başlangıcından bu yana Türk’e düşman olmuş bir millettir. Hali hazırda Uygur Türklerine yaşam şansı vermemektedir. Her ne kadar sayın Cumhurbaşkanı Çin ziyaretinde Uygurları İşid ile bir tutsa da gerçek çok farklıdır… Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri toplama kamplarında tutulmakta, kardeş aile projesi ile Uygur ailelerin içerisine Çinli erkeklerden barındırma zorunluluğu getirerek namuslarını çiğniyor… Hal böyle iken, soydaşlarım orada zulüm görürken Çin ile el sıkışmak devletin sırf maddi gelir kaynağı endişesinden ileri gelmektedir…
Peki Rusya? Rusya ile tarihi dönemlerde ekseriyetle karşı saflarda idik. Navarin’de Osmanlı donanmasını büyük oranda yok eden Ruslardır… Navarin’de 4000’e yakın denizcimizi şehit vermiştik. İstiklal harbi döneminde Batum’u bırakmamız karşılığında 300.000 ton civarında cephane yardımı yapmıştır.15 Temmuz sonrası Türkiye’yi kendi bloğuna çekme adına eline geçme amaçlı yanımızda olduklarını düşünmemizi istediler…
27 Şubat 2020 tarihinde İdlip’te bulunan askerlerimize Ruslar uçaklarından bombalar yağdırdı… Rus ayısı 33 Mehmetçiğimizi şehit etmiş, bir o kadar askerimiz de gazi olmuştu… Şehitlerin açıklanması bile ancak Hatay valisi tarafından yapılabilmişti… Rus ayısı söz konu bu kalleşliği ile birlikte bir kez daha güvenilemeyeceğini ispat etmiştir…
Sözde din kardeşlerimiz olan Arap ülkelerinin kalleşlikleri ise saymakla bitmez…
Özetle YALNIZIZ…
Batı ve Doğu güçleri kendilerinin güdümünde bir Türkiye istemekteler. Fakat asla güçlü ve bağımsız bir Türkiye istememekteler…
Bağımsız bir TÜRKİYE için Enerji bağımlılığından kurtulmak ilk büyük şart… Bunun için Mavi Vatan’a sıkı sıkıya sarılmalıyız… Ne Batı ne de doğunun ekseninde olmalıyız… Satranç tahtasında piyon olmak yerine satrancın başında ki güç olmalıyız… Ancak o zaman Türk milletinin her ferdinin başına geçirilen çuval, 15 temmuzda ve 27 Şubat’ta başımıza yağan bombaların hesabını sorup akan kanlarımızı yerde bırakmayız…
O zamana dek başımızda ki çuval duracak, akan kanımız yerde kalacak…
