Türkiye, Adana’dan gelen ve toplumun vicdanını derinden etkileyen bir olaya şahit oluyor. Ayşe Sarıkaya, eski erkek arkadaşı Mustafa O.’nun üç yıldır kendisine yönelik şiddet, hakaret, tehdit, şantaj ve kişisel verilerine izinsiz ulaşma gibi bir dizi ciddi suçla mücadele ediyor. Bu süreç, Sarıkaya’nın ailesini, akrabalarını ve çevresini de olumsuz etkilemiş durumda. 100’e yakın şikayeti ve mevcut koruma haklarına rağmen Mustafa O., hala özgürce dolaşabilmekte.
Ayşe Sarıkaya, Mustafa O.’nun kendisini öldürmeye çalıştığını iddia ederek, adalet talebiyle kamuoyuna sesleniyor. “Ben öldükten sonra sesim duyulacak,” diyerek yaşadığı çaresizliği dile getiriyor.
9 Ay Hapis Cezası Almıştı
Hukuki süreç incelendiğinde, aralarında açılan ve beklenen 10’a yakın dava bulunuyor. Son duruşmada, Mustafa Oğrun “basit yaralama” suçundan 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar, TCK’nın 86/2, 86/3-e maddeleri ve diğer ilgili hükümler uyarınca verildi ve sanığın önceki suçları ve pişmanlık göstermemesi göz önünde bulundurularak alındı.
Ayşe Sarıkaya’nın avukatı, sanığın suç işlediğinin kamera görüntüleri ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu vurguluyor. Buna karşılık, sanık Mustafa O., suçlamaları reddediyor ve olay yerinde bulunmasının masum sebepleri olduğunu iddia ediyor.
Denetimli Serbestlik Aldı!
Bu davanın önemli bir yönü de, Mustafa O.’a verilen hapis cezasının yanı sıra, denetimli serbestlik kararıdır. Mahkeme, sanığın cezasını “Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi” kapsamında çektirme ve infazdan sonraki süreçte denetimli serbestlik tedbiri uygulama kararı aldı.
Ayşe Sarıkaya’nın mücadelesi, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularındaki zorlukları gözler önüne seriyor. Bu vak’a, sadece bireysel bir adalet arayışı değil, aynı zamanda toplumun bu tür olaylara karşı duyarlılığını ve yargı sistemimizin etkinliğini sorgulayan bir örnek teşkil ediyor.
İçindekiler
