• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - İstanbul

Havvalar, Venüsler

featured

Geçtiğimiz hafta Yolcu Tiyatrosu tarafından sahneye konulan Kürklü Venüs oyununu Boğaziçi Kültür Sanat Merkezinde izleme fırsatı buldum. Pervin Bağdat ve Ersin Umut Güler’in sahneyi birlikte paylaştıkları bu tiyatro 85 dakika kadar sürdü. İzleyenler arasında biz oldukça kalabalıktık. Neredeyse bir ekip halinde izlemeye gittik. Bu ekibin çoğu oyunu beğenmiş. Uçuk kaçık, sıra dışı bulmuş iken, azınlığıda aşırı cesur bularak beğenmeyenlerden olmuşlardı. Dolayısıyla ekip ikiye bölünmüş oldu. Her bir taraf bu fikir ayrılığında kendilerince haklı tarafları savunmaya geçmişlerdi. Bense her iki tarafı gözlemlerken içimden düşünüyordum. Bir oyunu şiddetle izlemenizi tavsiye ederim demek ne kadar doğru olur diye. Bana göre; diyerek başlarsam sorun teşkil etmeyecek sanırım. Nihayetin de kendi düşüncelerimi yazıyorum ve bende bu oyunu beğenen taraftayım. Dekor,ışık ve ses sistemi gayet başarılı. Şimşekler çaktığında izleyenler arasında irkilenleri gördüğüm zaman benim için gerilim hissi tüm gerçekçiliği ile hüküm sürmüş oldu salonda.

Kürklü Venüs Avusturyalı yazar Leopold von Sacher-Masoch tarafından yazılan bir uzun hikâyedir. Yazarın en ünlü eseri ve mazoşizmin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Ve ismini yazarın adından almıştır. Üzerine kafa yorucak çok detay var aslında. Tiyatro oyunun başlangıç cümlesi:

“Tanrı onu cezalandırdı ve bir kadının ellerine teslim etti.”

Herkes ne anlarsa anlasın ve ne yorumlarsa yorumlasın. Bence Kadın orada çok zeki bir konumda. Hatta ve hatta bir şeytan. Tıpkı Adem’e elmayı yediren Havva gibi. Sonuçta Adem ayvayı yediğinin farkındamıydı ? Tabiki hayır!

Oyun broşüründe sürpriz finali ile dikkat çekiyor demiş ama bence sonu daha görkemli olabilirdi. Oyun yükseliyor, yükseliyor ve garip bir yerde kalıyor. Daha yukarı çıkabilirdi.

İzlerken mıh gibi aklıma çakılan, leylim leylim kitabında okuduğum bir söz geliyor. “Her kadında bir Kleopatra damarı vardır. Her erkekte bir Sezar ahmaklığı… “

ve zihnime gelmeye devam ediyor tüm akıllı , güçlü kadınlar ve erkekler.

Güzel Afroditler önünde sersemleşen erkekler yada Yusuf’u görünce parmaklarını doğrayan kadınlar. Aşk adı altında Kadın Erkeğinin kendisine kul köle olasını ister. Ve yahut tam tersi erkek kadının kul köle olmasını

Peki hangisi kazanır?

İnsanların arzu ve şehvet karşısında tutumları.Nasıl değişebildiği ve ne kadar tehlikeli olabilir yada ne kadar abartılabilir. Bu saplantıların üzerine gidiyor. Şiddete yaklaşımı sorgulayarak.

Hem Başrol , hem Yönetmenliğini Üstlenen Ersin Umut Güler ve sahnede ayrı bir yeri olan Pervin Bağdat’ın aurası tiyatroseverleri etkisi altına alıyor.

Havvalar, Venüsler

Yaratılıştan beri çekişmesi sürüp giden bir düello,

Erkek aklı mı Kadın aklı mı? Muhayyer bırakıyorum…

Tarafınızı siz seçin!

Derkanar: Muhayyer bırakmak: seçmeye izin vermek

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Havvalar, Venüsler