Hrant Dink Davasında Yeni Gelişmeler: İddianame Kabul Edildi, Dava Dosyası Birleştirildi

Hrant Dink Davasında Yeni Gelişmeler: İddianame Kabul Edildi, Dava Dosyası Birleştirildi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin dava sürecinde yeni bir gelişme yaşandı. Ekim ayında hazırlanan yeni bir iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ancak iddianame, Dink ailesi ve avukatlarına ulaştırılmadan, davanın ilk duruşması 5 Aralık’ta gerçekleştirildi. Bugün yapılan ikinci duruşmada ise, dört sanığın SEGBİS ile katıldığı görüldü. Dink ailesinin avukatı Hülya Deveci, davaya katılma talebinde bulundu ancak mahkeme heyeti, bu talebi reddetti. Heyet, dava dosyasının, Yargıtay’ın bozma kararı verdiği 15 sanıklı davayla birleştirilmesine hükmetti. Bir sonraki duruşma 10 Ocak 2024’te yapılacak.

Eski polis memurları Anayasa düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle suçlanıyor

Yeni iddianamede, Hrant Dink’in öldürülmesinde rolü olduğu iddia edilen eski polis memurları Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Osman Gülbel hakkında, ‘Anayasa düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ suçundan ceza istendi. İddianamede, Hrant Dink cinayetinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından, Anayasa’nın öngördüğü düzeni fiilen uygulanmasını önlemek amacıyla planlandığı ve gerçekleştirildiği belirtildi. İddianamede şöyle denildi: “Cinayet sonrasında ulusal ve uluslararası basın yayın kuruluşlarında düzene yönelik darbe girişiminde bulunduğu anlaşılmıştır. Yapılan haberler, binlerce kişinin ‘Hepimiz Ermeniyiz’ şeklinde sloganlar atarak sokaklara çıkması, uluslararası alanda siyasi iktidarın karşı karşıya kaldığı zorluklar birlikte değerlendirildiğinde; Hrant Dink cinayeti ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından hedeflenenin, azınlıkların ötekileştirilmesi, siyasi iktidara güvensizlik, can ve mal güvenliğinin sağlanamaması gibi söylemlerin yaygınlaştırılması ile Anayasa’nın öngördüğü düzenin fiilen uygulanmasını önlemek olduğuna…”

Cinayet sonrası devletin ihmali iddiaları

İddianamede ayrıca, “vahim eylem niteliğinde gerçekleşen bu cinayet sonrasında basına servis edilen fail Ogün Samast’ın Türk Bayrağı önünde Samsun İl Jandarma görevlileri ile birlikte çekilen fotoğrafları aracılığıyla da Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine sızan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının yönetim kadrolarına yerleştirilmesi amacıyla Balyoz ve Ergenekon yargılamalarına delil oluşturulmaya çalışıldığı, yine İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün cinayette ihmali olduğu ileri sürülerek ve bu yönde delil oluşturulmaya çalışılarak yönetim kadrolarına FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının atanmasının sağlandığı, bu sayede 2009 yılında başlayan Selam Tevhid soruşturması, 2012 yılındaki MİT kumpası, 2013 yılındaki 17-25 Aralık soruşturmaları aracılığıyla Başbakan, Bakanlar, MİT Başkanı ile Devletin üst kademesinde bulunan birçok üst düzey kamu görevlisinin dinlendiği ve takip edildiği gibi gerçeği yansıtmayan delillerin oluşturulması suretiyle meşru hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik operasyonlar yapıldığı, bunlardan bir sonuç elde edemeyen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün nihayetinde 15 Temmuz 2016 tarihinde Anayasal düzene yönelik darbe girişiminde bulunduğu anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.

İçindekiler

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Hrant Dink Davasında Yeni Gelişmeler: İddianame Kabul Edildi, Dava Dosyası Birleştirildi