31 Ocak günü, Hüseyin Ergen, Antalya’nın Manavgat ilçesindeki evine dönerken, bir saldırgan tarafından ölümcül bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Saldırgan, aracının camından içeri silahını doğrulttu ancak silahın tutukluk yapması sonucu ateş edemedi. Ergen, saldırgandan kaçmaya çalışırken, saldırgan 50 metre kadar uzaklaştıktan sonra geri dönerek, Ergen’e doğru yedi el ateş açtı. İki kurşun Ergen’in bacaklarına isabet etti. Yaralı halde hastaneye kaldırılan Ergen, siyasi sorunların bu saldırının arkasında olabileceğini öne sürdü.
Politik Arka Plan ve Azmettirme İddiaları Bu saldırının arka planında, İYİ Parti içindeki bir iktidar mücadelesi yatıyor. Olaydan bir ay önce, İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi Ayşen Kurt, belediye başkan adayı olma arzusu içindeydi ve Ergen, Kurt’un adaylığına karşı çıkıyordu. Ergen’in sosyal medyada Kurt ailesi hakkında ağır ifadeler kullanması, olayların fitilini ateşledi. İddialara göre, Ayşen Kurt’un eşi Yahya Kurt, Ergen’in öldürülmesi için plan yapmaya başladı.
Suikast Planı
Yahya Kurt’un suikast planı kapsamında, Ergen’in evinin yerini, telefon numarasını ve kullandığı aracın plakasını içeren bilgileri azmettiriciye verdiği ve suikast için 20 milyon TL teklif ettiği belirtiliyor. Saldırıdan bir ay sonra, 31 Ocak’ta, Ergen evinin önünde vuruldu. Kurt, olayın görüntülerini izledikten sonra ödemenin yarısını yapmayı teklif etti.
Şifreli İletişim ve Sonrasında Yaşananlar
Suikastın ardından, Yahya Kurt’un “Çocuklar denize girdi mi?” şeklinde şifreli bir soruyla saldırının durumunu sorguladığı ve daha sonra parayı ödemekte tereddüt ettiği ortaya çıktı. Sonuç olarak, azmettirici ve tetikçi, olayın ayrıntılarını açığa çıkarmak için polise teslim oldu.
Hukuki Süreç ve Firar Tetikçi, azmettirici ve Yahya Kurt cezaevine gönderildi, ancak Ayşen Kurt’un Fransa’ya kaçtığı iddia ediliyor. Bu olay, Türk siyasetindeki gerilimin ve parti içi rekabetin ne denli tehlikeli boyutlara ulaşabileceğinin trajik bir örneği olarak kaydedildi.
İçindekiler
