Geçtiğimiz hafta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası almış ve siyasi yasak getirilmişti. Verilen ceza kamuoyu’nda çokça tartışıldı, tartışılmaya devam ediyor. Bu süreçte en çok tartışılan konulardan birisi de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya ziyareti idi. CHP tabanında ise şu tür sorular hakimdi: “Duruşma günü neden Almanya’yı ziyaret etti? Neden duruşmaya gelmedi?”
Peki, Ekrem İmamoğlu kendi duruşmasına gitti mi? Saatler 14:00’ü gösterdiğinde duruşmaya saat 16:00’ya kadar ara verildi. Ardından Ekrem İmamoğlu bir tweet atarak, tüm vatandaşları Saraçhane’ye davet etti ve peşine İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bir tweet atarak Ankara’dan yola çıktığını, Saraçhane’ye geleceğini duyurdu. İyi Parti liderinin attığı tweetle Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu’nu yalnız bırakmayan CHP’lilere, İyi Partililer de eklenmiş oldu.
Almanya Parlamentosu’nda tarihi bir anı yaşayacaktı Türkiye. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir ana muhalefet partisi lideri Dünyanın önemli ülkelerinden biri olan, ihracat sıralamasında her zaman ilk üçte bulunan, Türkiye’ye yatırım yapabilecek ülkelerden biri olan Almanya’nın parlamentosu’nda, Dünyaya seslenecekti Kemal Kılıçdaroğlu; olmadı, seslenemedi Dünya’ya… Özel bir uçakla Türkiye’ye döndü apar topar. Kimse sormuyordu: “İstanbul şimdi ne olacak?” Nedense Kemal Kılıçdaroğlu birilerinin hedefindeydi artık.
Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine yapılmaya çalışılan algının farkındaydı. İzledi, izledi, izledi… Ve CHP’nin grup toplantısında son noktayı koydu: “Ben, Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu gibi benim de evladım. Ona sahip çıkmak benim boynumun borcu” sözleriyle kendisini hedefe koymaya çalışanlara açık açık verdi mesajını…
Evsiz Vatandaşlarımızı Unutmayalım!
Karakış geldi, havalar soğdu. Hava sıcaklığı ise bazı bölgelerde 8 ile 12 derece arasında düştü. Çoğumuz sıcacık evlerinde hayatın geçmesini beklerken, bu duruma sahip olamayan vatandaşlarımızın da varlığını unutmayalım. Tahminlere göre, İstanbul’da 10 bine, Türkiye genelindeyse 70 bine yakın evsiz yaşam mücadelesi veriyor. Bulunduğunuz il, ilçe, mahalle ve sokaklarda evsiz birini görürseniz eğer, Valiliği, Kaymakamlığı, Belediyeyi, hatta muhtarları aramaktan çekinmeyiniz.
Evsiz vatandaşlarımızı görünce Cahit Sıtkı Tarancı’nın şu mısraları düşer aklıma;
“Kar yağsın, elbette seyrine doyulmaz.
İpek işlemeli perdeler arasından,
Camları kırık pencereden değil!”
