Meral Akşener: Bu kez bizi engelleyen Saraçhane

featured

İYİ Parti lideri Meral Akşener Partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, partisinin yerel seçim için hazırlanan afişlerinin İstanbul’da billboardlara asılmasının engellendiğini söyledi. Akşener, “Bu kez bizi engelleyen Beştepe değil, Saraçhane” dedi.

“Bu kez bizi engelleyen Beştepe değil, Saraçhane”

Bugüne kadar, karşımıza; nice engeller, iftiralar, yalanlar çıktı. Türlü baskılarla, tehditlerle, linçlerle mücadele ettik. Defalarca durdurulmak, sindirilmek, susturulmak istendik. Hepsini, teker teker aştık. Durmadık, yılmadık, yorulmadık ve rabbime şükürler olsun bugünlere geldik. Yolumuza, çöp kamyonları dizdiler sokaklarda yürüdük! Elektriklerimizi kestiler ışıksız salonlarda buluştuk! Sesimizi kısmak istediler megafonla konuştuk! Hatta yeri geldi sırf birilerinin tekerine, çomak sokuyoruz diye; sahipsiz kurşunlarla karşılaştık. Ve nitekim, bugün de önümüzde, yeni bir engel var. Bugün de; birileri istiyor ki; bilboard’suz, seçim kampanyası yapalım! Ama bu defa, öncekilerden farklı ve ilginç olarak; önümüze bu engeli çıkartan iktidar değil, ana muhalefet. Bizi sansürlemek isteyen; saray değil belediye! Bizi engellemeye çalışan; Beştepe değil, Saraçhane! Yaa, ne kadar da ilginç değil mi? ‘Hadi canım, o kadar da olur mu?’ dediğinizi duyar gibiyim… Heyhat, oluyor. Maalesef oluyor…

Şimdi gelin size, olayın detaylarını anlatayım. Gördüğünüz görseller; yerel seçim kampanyamızın, ilk aşaması için hazırladığımız; bilboard görselleri… 4 sloganımız var: Birincisi; “Tek adam baskısına da; eş başkan kavgasına da; mecbur değilsin!” İkincisi; “Cumhuriyete savaş açana da; teröre alan açana da; mecbur değilsin!” Üçüncüsü; “Yandaş medyaya da; yoldaş medyaya da; mecbur değilsin!” Dördüncüsü; “Hain diyene de; cahil diyene de; mecbur değilsin!” Muhteremlerin, büyük karın ağrısının sebebi, işte bunlar… Bir tane de benden olsun; beşinciyi de ben eklettim; “Saray sansürüne de; belediye sansürüne de mecbur değilsin!”

Her siyasi parti gibi biz de; seçim kampanyamızın hazırlıklarını, tamamladıktan sonra bir şirketle anlaşarak; Ankara, İstanbul ve İzmir’de, bilboardlar kiraladık. Şirketle yaptığımız, anlaşmaya göre; standart bir uygulamayla belediyelerden, onay alındıktan sonra; billboardlarımız, geçtiğimiz pazar akşamı asılacak, pazartesi sabahı da sokaklarda görünür olacaktı… Ama ne oldu, biliyor musunuz? Bilboard görsellerimiz baskıya gitti. Ancak ne hikmetse basımı yapılan bilboardlarımızın, fotoğrafları çekilip; birilerine gönderilmiş. Sonra da; “İstanbul’dan”, şirkete bir telefon gelmiş… Peki telefonda, ne denmiş, biliyor musunuz? “Bunları asmayacaksınız.” Üstelik, sadece İstanbul’da değil; Ankara ve İzmir’de de asılmayacakmış… Sonra da eş başkanlık deyince alınıyorlar… Gelen bu telefonun üzerine; şirket de haliyle, korkmuş, tedirgin olmuş…

“AK Parti ile ittifakı siz yapıyorsunuz”

Özgür Özel Eskişehir’de ilginç bir konuşma yaptı. Bizimle ilgili imanın ötesine geçen, AK Parti ile tuhaf bazı alışverişlerimiz olabildiğini ifade eden bir konuşma yaptı.

Ağır bir iftirada bulundu. Buradan Sayın Özel’e sesleniyorum: Siz bilmeyebilirsiniz 2017’de biz hayır oyu kullanmak üzere kampanya yaptık.

Eski genel başkanımız Kılıçdaroğlu’na gidin sorun, CHP bize 1 liralık yardım yapmış mı? Cevabı hayır. Partimizi kurduğumuzda Kılıçdaroğlu bize 1 lira para yardımı yapmış mı?

Sayın Kılıçdaroğlu buna cevap vermek zorundasınız. En fazla aldığımız yardım parasını ödediğimiz salonlardır.

Sayın Özel, sorun genel başkanınıza; 2018’de CHP’den İYİ Parti’ye bir kuruş verilmiş midir? Bunun cevabını vereceksiniz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yönetimindeyken CHP, bize 1 kuruş yardım yapmış mı? Bunun cevabını vermek zorundasınız.

AK Parti’yle ittifakları dolaylı olarak yapa yapa sizler yapıyorsunuz. Biz değil.

İçindekiler

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Meral Akşener: Bu kez bizi engelleyen Saraçhane