Moskova’da, Crocus City Hall Alışveriş Merkezi’nin konser salonunda gerçekleştirilen ve 143 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı, 2004’teki Beslan katliamından bu yana Rusya’nın en büyük terör eylemi olarak kayıtlara geçti.
Geçtiğimiz günlerde, Rusya’nın başkenti Moskova’da Crocus City Hall Alışveriş Merkezi’nin konser salonunda yaşanan kanlı terör saldırısı, ülkenin yakın tarihindeki en trajik olaylardan biri olarak tarihe geçti. Russia Today kanalının yöneticisinin aktardığı bilgilere göre, bu acımasız saldırıda şu ana kadar 143 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı ve sayının artmasından endişe ediliyor.
Bu olay, Eylül 2004’te Rusya’nın güneyindeki Beslan köyünde gerçekleşen ve 320 kişinin ölümüne neden olan terör saldırısından bu yana en büyük terör eylemi olarak kaydedildi. Beslan’da Çeçen ayrılıkçıların okula yaptığı saldırının yarattığı dehşet ve üzüntü hâlâ hafızalarda tazeyken, Moskova’daki bu son saldırı, Rusya’nın güvenlik zafiyetini ve terörle mücadeledeki zorluklarını yeniden gündeme getirdi.
Saldırının ardından, teröristlerin yakalanması için geniş çaplı bir operasyon başlatıldı ve 4 saldırganın da aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı. Ancak bu eylem, Vladimir Putin’in beşinci kez büyük oy farkıyla yeniden seçilmesinden sadece birkaç gün sonra gerçekleştiği için, Rus lideri ve güvenlik güçleri için ciddi bir sınav anlamına geliyor.
Putin, seçim zaferini, Rusya’nın birliğini ve dünyada süper güç olarak konumunu koruyacak güçlü bir lider imajı üzerine inşa etmişti. Ancak Moskova’daki bu saldırı, hem bu imajı sarsıyor hem de Rusya’nın güvenlik ve istihbarat mekanizmalarının zafiyetlerini gözler önüne seriyor. ABD’nin vatandaşlarına alışveriş merkezleri ve müzik konserleri konusunda yaptığı uyarılar da bu zafiyetin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Kremlin’in, Beslan sonrası güvenlik önlemlerini artırmasına rağmen, bu tür bir saldırının başkentte gerçekleşmesi, Rus güvenlik politikalarında ciddi bir gözden geçirme ihtiyacını ortaya koyuyor. Ayrıca, Ukrayna savaşının ardından yaşanan bu olay, Rusya’nın dış politikasını ve bölgesel güvenliği de etkileyebilecek yeni dinamikler oluşturuyor.
