Dünyadaki en eski ve en önemli sanat kollarından biri olan Resim Sanatı ülkemizde hiçbir zaman hak ettiği değeri maalesef bulamadı denebilir. Nedenleri uzun uzadıya sıralanabilir. Fakat üç ana başlıkla sıralanırsa şu şekildedir:
1-Ekonomik problemler.
2-Eğitimsel problemler.
3-Sosyolojik problemler.
Bilindiği üzere parasal problemin olmayışı kültürel etkinliklere yol açar. İyi bir eğitim ruhun öneminin, huzurun, ahlakın altını çizer dolayısıyla bireyin ruh için gerekli eylemleri yapmasına yol açar. Yani Resim Sanatı önem kazanır.
Topluma sürekli dizi-film mühendisliği yapılmayıp Resim Sanatına yönelik mühendislikler de yapılırsa şüphesiz bu dalda ilgi, bilgi, döngü istenilen seviyede oluşur.
Resim Sanatı kadimdir. İnsanın ürettiği, içinde birçok mesajlar barındıran, düşündüren, huzura erdiren en önemli sanat dallarından biridir. Dolayısıyla Türkiye de hak ettiği değeri bulmalıdır.
“Artık ne yapılırsa yapılsın anlaşılmayan şeyi genel olarak anlayıp hazmetmemiz lazım: İnsan para için dünyaya gelmemiştir. Sosyal bir varlık olup yemek, içmek, üremek, yaşamak için gelmiştir. Ve en nihayetinde kısacık ömrünü huzur içinde devam ettirmek için gelmiştir.”
Türk resim tarihinde önemli bir kırılma noktası vardır: İlk defa modern anlamda bir sanat okulunun yani Sanayi-i Nefise Mektebi’nin (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) açılması.
Bu mektep sayesinde Türk sanatı büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Buranın kurucusu ise Osman Hamdi Bey’dir. Hem müzeci, hem arkeolog hem de ressam olan Osman Hamdi Bey (1842-1910). Ona Türk tarihinin ilk önemli modern ressamı da diyebiliriz. Elbette binlerce yıllık Türk tarihinde resim sanatçılarımız vardır. Fakat Osman Hamdi Bey ilk ve ünlü olma özelliğini fazlasıyla hak etmiştir.
Osman Hamdi Bey’in ürettiği birçok eseri ilk olması ve teknik özelliği bakımından Türk resim tarihi için çok mühim. Fakat bu kadar önemli bir şahsı sokakta çok az kişi bilir ve hatırlar. Bu durumun nedenleri yukarıda özetlenmişti. Dolayısıyla bu kişiyi tanıtma ve anlamak için de yapılması gereken özetlerden yukarıda bahsedilmişti.
“Mimar Sinan’dan başka bir Türk mimar ismi söyleyebilir misiniz.”
Bakanlığımız Osman Hamdi Bey’in yazlarını geçirdiği Kocaeli Gebze’deki köşkünü tekrar restore ediyor. Bilindiği üzere burası bir 1987 yılından beri müze. Fakat iki yıldır kapalı. Müzede Osman Hamdi Bey’in hayatından kesitler ve eserlerinin kopyaları sergileniyor. Müze yapılan öngörü ve çalışma planına göre iki yıl içerisinde tekrardan açılabilir.
Müze açık olduğu zamanlarda halk tarafından gerekli ilgiyi görmüş mü? Maalesef. Oldukça merkezi ve geçiş güzergâhı bir konumda olan bu müzeden çoğumuzun haberi bile yok.
Üzerimize düşen nedir? “Yerli halkın ve oraya yolu düşenlerin açılınca kalabalık bir şekilde ziyaret etmesi ve kültürel gezi programımıza bu müzeyi de eklememiz.” Hiç şüphesiz resim sanatımıza en önemli katkılardan biri böylelikle de sağlanabilir.
Bilinir ki hangi sanat, iş vb. kol olursa olsun geçmişi bilmeden bir şeye başlanması mümkün olmuyor.
