Oyun

featured

E malum yaz tatili gençler evde. Bizim çocuklar da arkadaşları ile internet de oyun başında. Benim, “oyun oynayacağınıza oyun yapın” sözlerim biraz etkili olmuş olacak bir simülasyon oyun planı ile geldiler bana.

Şimdi simülasyonda şehir-ülke kurma oyunları popüler biliyorsunuz, birçok çeşidi var.

“Eh madem piyasada çok var o zaman tersini yapalım” demişler.

Oyun hazırda kurulu bir ülkeyi yıkıp, 40 cente muhtaç etme üzerine kurulu.

Nasıl oynanıyor, hemen anlatayım;

İlk iş ülkenin kuruluşundan beri olan tüm fabrikalarını 3-5 kuruşa satıp parasını savuruyoruz.

Ardından elde kalan taşınmaz malları ve şirket hisselerini denetlenemeyen bir kurum oluşturup oraya devrediyor, karşılığında kredi alıyor ve onları da savuruyoruz.

Kasada olan altınlara karşılık da borç alıp onları, borç aldığımız tefeciye rehin veriyoruz.

Ney, merkez bankasının kasasında ülkenin kefen parası mı var? Onu da “faiz sebep, enflasyon sonuçtur.” diye iktisat kurallarının tam zıddı bir kural ile hemencecik eritiyoruz.

Başarılı oyuncu bu parayı 2-3 ayda eritebilmeli. Daha da başarılısı üzerine en az 40-50 milyar dolar daha borç yapmalı hatta.

İyi de bu kadar parayı nasıl saçabiliriz diyenler için bazı önerilerimiz olacak elbette. Misal 10 liralık işleri 100 lira ya ihale edip üzerine 1000 lira daha vermeyi taahhüt ederek olabiliyor.

Veya bin küsur odalı saraylar yapabilir, o saraylardan Cuma ya giderken ilk araç camiye vardığında son aracın daha hareket etmediği konvoylar, kimsede olmayan arabalardan üçer beşer alabiliyorsunuz. Olmadı haftanın her günü için ayrı uçak da alabilirsiniz.

Artık sizin hayal gücünüze kalmış.

Üretici enflasyonu uluslararası normlara göre hesaplandığında yıllık %40 lara mı dayanmış. Amman bunu önlemek için kimse kılını kıpırdatmasın, hatta paramıza %19 faiz verelim ki kimse TL ye yatırım yapmasın. Paranın değeri daha da düşsün, dolar daha da yükselsin.

İşsizlik mi patladı, o halde işgücü oluşturabilecek, ülkede fabrika kurabilecek iç ve dış yatırımcıya yönelik teşvikleri açıklamamız lazım değil mi? Tabii ki HAYIR. Bu oyunun özelliği bu değil arkadaşlar.

Ne yapıyoruz?

Hemen sınır kapılarımızı ardına kadar açıp dünyanın neresinde işsiz insan var gel gel yapıyoruz. Artık Suriyelinin Işitlisi mi olur, Afganın el kaidecilisi mi olur, Pakistanlı tecavüzcü mü olur, Vietnamlı katil mi olur orası önemli değil.

Bu sayede ülkede sigortasız ucuz ve kayıtdışı işgücünü artırarak ülkedeki işsizliği alabildiğine körüklüyoruz.

Hatta iyi oyuncular oyunu yönetir iken bizzat kendi damatları bile 2-3 ay işsiz gezmeli.

Ayrıca dış yatırımcının gelmesini önlemek için de Adalet sistemini işlemez hale getirmeniz önemli.

Tarım ve hayvancılıktan az para geliyor ama para çıkışını mı önlüyor. Tamam, o sektörleri de bitirip tamamını ithalata bağlıyorsunuz.

Velhasıl, bir ülkeyi kurmak veya olan bir ülkeyi düze çıkarmak için ne gerekiyor ise tam tersini yapıyoruz.

Nasıl, oyun tanıdık mı geldi? Yok canım sizde…

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Oyun