Merhaba yoldaşlarım.
Film hakkında yazmadan önce belirtmeliyim ki; Aşık olduğum herhangi bir tür olmamasının yanında, polisiye filmler ile ilgili bir tık geride durmamı Arka Sokaklar’a bağlamaktan kendimi alamıyorum.
Bir polisiyeyi izleyebilmem için (dizi yada sinema filmi olsun) afişine güvenmem gerekiyor. Elbetteki tasarımına değil. Üzerindeki isimlere. Çünkü gerçekten tıpkı bizim Cinli-Minli korku filmlerimiz gibi, dünyadaki çoğu polisiye filmi de yaklaşık aynı öğeleri içeriyor ve beni heyecanlandırmıyor. Ancak bu film için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
(Heyecanlandım)
Komple filmin künyesini saymak istemiyorum ancak Hugh Jackman ve Jake Gyllenhaal’ un beklentinizi ziyadesi ile karşılayacağını söyleyebilirim. Hatta senaryo yazılırken bu isimler üzerinden tasarlanmış olması muhtemel. Hugh bildiğimiz öfkeli Hugh ve Gyllenhaal yine soğuk kanlı.
Bu ikilinin yanında bir ikili daha var ki onlar da yan karakterlere can veren Paul Dano ve David Dastmalchian. İyi iş çocuklar.
Büyük bir film olduğunu söylemek mümkün değil. Küçük bir mahallede geçiyor ve bu alanın çok dışına çıkmıyor.
Mekansal olarak aynı alanda kalınsa da, kayıp kızlardan Anna’nın babasını canlandıran, Keller Dover rolü ile Hugh Jackman, girdiği gizem paradoksundan çıkmak adına içindeki psikopata merhaba diyor. Ve filmi başka bir alana taşıyor.
Fazla spoiler vermek adetim değil ancak şunu söylemekte fayda var. “Ters köşeye yatırıyor” dediğimiz filmler vardır. Bu da onlardan biri.
Yazımın tam bu paragrafını yazacakken “Acaba fazla mı övüyorum” diye düşündüm. Ama abartılı birşey söylemediğimi, filmi izlediğinizde göreceksiniz diye umuyorum.
Geçen yazımda Görüntü Yönetimi konusundaki başarısıyla Oscar almış olan Roger Deakins’ dan bahsetmiştim. Çünkü o filmin Görüntü Yönetmeni de bu filmdeki gibi kendisi idi.
Denis Villeneuve ve Roger Deakins 2013 yılında şuan üzerinde konuştuğumuz Prisoners filmini çekiyorlar ve 2017 yılında tekrar birlikte çalıştıkları Blade Runner 2049 sayesinde Oscar jürisi onları gurulandırıyor.
İyi bir ekip olabilmek ve faydaları…
Roger Deakins’ dan bahsederken Coen Kardeşler’e hiç değinmedin diyenler olabilir… Yazı uzayınca sıkıcı olabiliyor. O yüzden :)
Son olarak filme geri dönecek olursak;
Akıcı ve temiz bir film izlemek için iyi bir tercih olabilir.
Önerir miyim? Evet.
PRISONERS (2013)
Yönetmen: Denis VILLENEUVE
Senarist : Aaron GUZIKOWSKI
G.Yönetmeni: Roger Deakins
Bütçe: 46 Milyon Dalırssss
Okuduğunuz için teşekkürler.
Sevgiler.
