Sait Faik Abasıyanık Çocukluğu ve Gençliği – 1

featured

Geçtiğimiz pazar günü Burgazada’da Sait Faik Abasıyanık ölümünün 68. yılında Türkiye Yazarlar Sendikası ve Ada Dostları Dernegi önderliğinde anıldı. Sait Faik Anma Günü Etkinliği sayesinde katılım sağlayan güzel yürekler ile tanıştım. Yazar, Şair Nalan Çelik bize tüm dünyayı kucaklarcasına sarıldı ve bu tüm günün güzel geçeceğinin habercisiydi. Ada vapurundan indikten hemen sonra toplanıp bir çay sohbet molası verdik ve Sait Faik heykeli önünde saat 12.00 de saygı duruşuyla etkinlik başlamış oldu.

Açılış konuşmasını Ada Dostları Derneği Başkanı Av. İbrahim Aycan yaptı ve sözü Ada muhtarı Mustafa Biçer’ e devretti.

Hep birlikte Sait faik müzesine doğru yol alırken bol bol fotoğraf çekilmesi ihmal edilmedi. Sait Faik’in Annesi ile birlikte 1938-1954 yılları arasında yaşadığı evini, eşyaları ve hatıralarını müze tadilatta olduğu için göremedik. Bakım ve onarım çalışmasının 4 haziran sonrası ziyarete açılacağını bildiren Müze yetkilisi, müze kapı girişinde bize Sait Faik ile ilgili kısa bilgiler verdi. Annesinin oğlunun vasiyeti doğrultusunda Darüşşafa Cemiyeti’ne bağışladığı ev müze haline dönüştürüldüğünden beri ücretsiz olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.

Daha sonra rotamızı Burgazada’da Cem Karaca’nın ilk kez sahneye çıktığı açık hava sahnesiyle çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan Cennet bahçesine çevirdik çünkü burada Türk tiyatro ve sinema oyuncusu Gülsen Tuncer’in sunuculuğunda “Sait Faik ve öyküçülüğü” konulu panel gerçekleştirildi. Bu panelde Nalan Çelik, Adnan Özyalçıner, Ruken Kızıler, Adil izci, Zeki Coşkun ve birçok yazar Sait Faik’i seven okurlar ile buluştu. Gün boyu süren kır etkinliğinde neler konuşuldu neler devamı gelecek…

Sait Faik Abasıyanık Çocukluğu ve Gençliği - 1Günün hatırası gelen özel konuklar ve ortada ki karamürsel sepeti

Kasım 1906 da adapazarında dünyaya gelen Sait faik Babası Mehmet faik Bey, tahrirat katibi olarak karamürsel’e tayin olur. 1910-1913 babasının işi edeniyle Karamürsel’de deniz kıyısında bir evde yaşarlar. Sait Faik henüz 4 yaşındadır ve ilk kez denizle tanıştığı o günden beri gittikçe bağlanır maviye. 1920 yunan işgalinden sonra ailece İstanbul’a göç etti ve İstanbul Erkek Lisesi’ne kayıt oldu.

Bu okulda öğrenimi devam ederken Arapça öğretmeni Seyit Salih Efendi’nin sandalyesine iğne koyan 41 arkadaşlarıyla birlikte okuldan atıldılar. Çoçukluk işte. Yeni okulu artık Bursa Erkek lisesiydi ve ilk öyküsü ipekli Mendil’i burada yazdı. Sait Faik Ticaretle uğraşan oldukca varlıklı bir ailenin çocuğu olması nedeniyle kendisini “haşarı bir burjuva çocuğu” diye bahseder.

çelme” hikayesinde insanları askerlikten soğuttuğuna dair gerekçeyle hakkında dava açılır.Bu olay sonrasında annesi yazma hevesinin başına bela açmaktan başka bir işe yaramadığını iddia ederek oğlunun yazarlığa devam etmesini pek istemez. Kitaplarının toplatılması şehirden uzaklaşmasına sebep olur ve her fırsatta dört bir yanı maviyle çevrili adaya kendini kaptırır. babasında kalma evde yaşarken kendini rahatsız hisseder tam manada çalışmadığı için hayıflanır ve Lüzumsuz adam olarak avare avare dolaşır. Tekneler, balıkçılar , ağaçlar ne varsa gözlemler ve hayata dair herşeyi yazar. o işe yarama isteği deli gibi hikayeler yazdırır Sait Faik’e…

Derkenar : Sait Faik Abasıyanık’a 1953 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Mark Twain Derneği tarafından onur üyeliği verildi. Sait Faik’ten önce Türkiye’den Mustafa Kemal Atatürk bu onura layık görülmüştü. Atatürk’ten sonra ikinci ve son Türk olan Sait Faik verilen bu ödülü yazarın sevinerek aldığı bilinmektedir.

Söz açılmışken ; herkesin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma , Gençlik ve Spor Bayramını kutlarım.

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Sait Faik Abasıyanık Çocukluğu ve Gençliği – 1