Televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde ülkenin ateş çemberinde oluşunu idrak edememiş bilgi sahibi olmadan sırf maddi menfaatleri için yazıp, çizen, konuşanlar var. Bir elin parmağı kadar olan değerli isimler hariç tutuyorum. Kendisi ile devamlı irtibat halinde olduğum Mavi Vatanın isim babası Amiral Cem GÜRDENİZ başta olmak üzere Deniz KUTLUK, Cihat YAYCI ve birkaç isim TV ekranlarında Mavi Vatanın selameti için emeklilik hayatlarında 24 saat mesai yapmaktalar. Haricinde “18 keçinin otladığı kaya parçası için savaş mı yapalım” cümlesinin kuranların Türk medyası tarafından bilirkişi kabul edilip tartışma programlarında yer alması Türk medyası adına bir utanç kaynağıdır…
Vatanımın dört bir yanı şu günlerde ateş içerisinde. Yurt içi ve dışından şehit haberleri ardı sıra
geliyor. Ciğerlerimiz yanıyor… Son 48 saatte birçok olumsuz gelişme yaşandı. Bunlar sırasıyla;
1) Yunanistan Meis ( Kızılhisar ) adasının Türkiye tarafında ki büyük bir kayalığa, Yunan bayrağı boyadı.
2)Suriye/Halep te bulunan üssümüze rejim ordusu roket ve insansız hava araçları ile saldırı
düzenledi.
3)Yunanistan Cumhurbaşkanı, Meis’e helikopter ile geldi. Kendisine iki adet F-16 savaşuçağı
eşlik etti.
4)Yunanistan, Bodrum körfezinde bulunan, mülkiyeti Bodrum belediyesine ait Türk adası
Karaada ya asker çıkardı. Bayraklarını dikti…
Yukarıda saydığım gelişmeler Türk’e güç gösterisi anlamından çok daha fazlasını taşıyor.
Karaada gibi hukuki statüsü Türk toprağı olan, üzerinde 55.359 m2 büyüklüğünde Bodrum
belediyesine ait Metruk bir otel bulunan adaya Mehmetçik haricinde bir ülke askerinin ayak
basması çok net bir şekilde Vatan toprağının işgalidir! Söz konusu gelişmelere yalnızca
diplomatik yollar ile cevap vermek bir yana Karaada üzerinde Yunan postallarının dolandığı
bayrağının dalgalandığı her saniye bu vatanın bir karış toprağını düşmana yar etmemek adına canını veren, uzuvlarını kaybeden yiğitlere saygısızlıktır! Şehitlerin kemikleri, Gazilerin yürekleri sızlıyor! Tabi ki yazdığım bu cümleler “18 keçinin otladığı kaya parçası için savaş mı yapalım” cümlesinin kuranları alakadar etmiyor…
Karaada ya 2010 tarihinde birkaç turist ile beraber adanın bünyesinde bulunan
Cleopatra’nın mağarasını gözlemlemek için tekne ile gitmiştim. Karaada bünyesinde bulunan bu mağara içerisinde jeotermal kaynak suyu bulunmakta. Mineral açısından çok zengin olan bu su her yıl birçok turistin adayı ziyaret etmesine yarıyor… İvedilikle o ada toprakları üzerinde konuşlu Yunan palikaryaları adadan atılmalı, göndere Türk bayrağı çekilmelidir. Aksinin izahı yoktur!
Atılan nutuklar eyleme dönüşmedikçe hamasi olmaktan öte gidilmez. Karşı tarafa daha
cüretkâr olma hakkı tanır… Türk Milleti devletine her şartta güvenmektedir. Eğer bu güven
kırılırsa o adayı balıkçı tekneleri ile geri almasını da pekâlâ başarabilecek güçtedir…
Ege’deki ada ve adacıklar yalnızca kara parçası değildir! Ege adaları Anadolu topraklarının ön savunma hattıdır! Ayrıca Türkiye ticaretinin ekseriyeti deniz yolları ile yapılıyor. Ege ve Akdeniz Türkiye’nin dünya denizlerine açılan kapısı konumunda bulunmaktadır. Ayrıca Ege adaları üzerinde ve kara suları içerisinde hangi maden ve enerji kaynaklarının bulunup bulunmadığı tam bir muamma… Araştırmak gerekiyor. Bu şu an Türk Milletini oluşturan fertlerin gelecek olan nesillere yeğene borcu konumunda… Geleceğimize sahip çıkmamız hayati derecede önem arz ediyor…
Mavi Vatan mücadelesi Karaada topraklarına Yunan postalı inmesine müsamaha göstermek
ile, tv ekranlarına Deniz Körlüğü yaşayan sözde Türk aydınlarını çıkartmak ile olmaz.
Mavi Vatan Müdafaası müzakere değil Mücadele bekliyor…
Ege’de yaşanabilecek bir sıcak çatışmanın ilk sonuçlarından biri Anadolu Yarımadası’nın
uzantısı konumunda bulunan, Lozan ve Paris anlaşmaları uyarınca silahsız statüde
bulundurulmak zorunda olduğu halde silahlandırılan ada ve adacıkların üzerinde Türk bayrağı
dalgalanması olacaktır… Türk Milleti’nin her ferdinin emin olması gereken şudur ki, Yunan
fantezilerinin uydurduğu savaş tanrıçası Ares bile Türkiye ile savaşmak istemez. Ares bile bilir
ki Türk donanması hem silah gücü hem de insan gücü açısından Yunanistan ile kıyas kabul
etmeyecek derecede üstündür. Fakat Avrupa’nın şımarık çocuğu, Fransa’nın vekil devleti
Yunanistan, vekil devletliğin bir gereği olarak kukla görevi görmeye devam edecektir.
Biz ise SULH İSTİYORSAK SAVAŞMAYA HAZIR OLACAĞIZ!
