Daktilo1984’ün Youtube programı Nabız’da Beril Eski ve İlkan Dalkuç, Eski Ülkü Ocakları Başkanı Alaattin Aldemir ile Sinan Ateş cinayetinin ardından gelişen tartışmaları değerlendirdi.
Kardeş katlidir
Sinan Ateş’in katlini kardeş katli olarak gördüğünü belirten Aldemir, bu olayın topluma mal olduğunun altını çizdi.
Türkiye tarihinde birçok böyle politik suikast yaşanmıştır ne yazık ki. Ben Sinan Ateş’in katlini kardeş katli olarak değerlendiriyorum. Siyasi tarih içerisinde baktığınız zaman Türk tarihi literatüründe kardeş katli diye bir şey vardır. Bu kardeş katli olayı topluma mal oldu. Her ne kadar sağ siyasi partiler bu meseleye sessiz kalsa bile İşçi Partisi milletvekili bu işe sahip çıkmış, CHP Genel Başkanı bu işe sahip çıkmış, halk kitleleri bu işe sahip çıkmış, Türk milliyetçileri bu işin açığa çıkmasını bekliyor. Karartılmaya çalışılsa bile karartılamayacak.
Şiddet sarmalı hep vardı
Yeni bir şey değil bu. 25 yıldır ülkücü muhaliflere saldırı olur bu ülkede; MHP’den ayrılmış, ülkücü kalmış, eli kalem tutan, ağzı laf yapan, siyasette iddiası olan muhaliflere. Ama bugün toplum bunun farkına vardı. Tabii bu sarmal sorumlu olanların korunması sebebiyle sürüp gitti. Ceza alsalardı bu işler buraya kadar gelmezdi.
İYİ Parti de adalet nöbetine geçmeli
Aldemir, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in Sinan Ateş’in ailesinin, mecliste soru önergesi veya araştırma için önerge verilmemesi yönündeki talebine dair açıklamasıyla ilgili şu yorumda bulundu:
Ailenin de ülkücü geçmişi var. Babası da sanıyorum gençliğinde travmatik olaylara şahit olmuş ve şüphesiz aile şu an acı ve şok içerisinde. Aileyi ziyaret eden bir dostum ile görüştüm onun aktardıklarına göre babanın cümlesi şu: “Devlet oğlumun gerçek katillerini bulacak mı?” Aile bunu ister herhalde. Ayrıca bu iş aileyi aşan bir şey. Hem aileye mahalle baskısı olmadığını biliyor muyuz? Akşener’in siyasi kararına saygı duyuyorum elbette ama bence adalet nöbetine İYİ Parti’nin de katılması lazım.
İktidar değişir bu sayfalar tekrar açılır
Aldemir, iktidarın Sinan Ateş cinayetinin üzerini seçime kadar kapatmak isteyebileceğini kaydetti.
100 gün sonra seçim olur, iktidar değişir bu sayfaların hepsi tekrar açılır. Yargılanmalar olur bunu kapatamazlar. Sadece seçime kadar geciktirirler. Onu da anlıyorum belki zarar görecek iktidar ortakları gerçekler ortaya çıkarsa. Ancak halihazırda Sinan Ateş cinayeti şu anki iktidarın meşruiyet alanını daraltan önemli faktörlerden biri oldu.
Türkiye mafya devleti değildir
Sinan Ateş cinayeti kapatılırsa pusudaki kanun dışı güç odakları cesaret alır, herkes şahsi hesabını sokakta görmeye başlar. Türkiye mafya devleti mi derseniz hayır değil, henüz değil. Ama mafyanın devlet içinde işbirliği yaptığı belli gruplar olduğunu gösteriyor tüm bu olanlar. Şimdi üstü kapatılırsa devamında hepimiz bunun muhatabı olabiliriz.
Yanlış anlaşıldım, özür dilerim
Aldemir, Sinan Ateş cinayetinin ardından kullandığı, “Biz bu ülkeye hizmetten başka ne yaptık? Hadi Hrant Dink Ermeniydi, öldürüldü, bizi niye öldürmeye çalışıyorsunuz?” ifadesine dair ise şu açıklamada bulundu:
Derdimi tam anlatamadığımı gördüm orada, Hrant Bey öldürüldüğü zaman ben neden öldürüldüğüne dair program yaptım TRT’de. Başka yerlerde de o zaman sahip çıkamadığımız için böyle olduğunu söyledim. Bazıları diyor ki şuur altını verdi, o da olabilir böyle bir kültür içerisinden geliyorum ben, ama böyle bir şey varsa bunu tedavi etmeye çalışan bir bireyim. Derdim o değildi ama, özür dilerim. Mazur değil elbette öldürülmesi, çok yanlış bir şekilde ötekileştirilme üzerinden öldürülmesinin meşruiyetini sağlamaya çalıştılar. Bu benim hiç kabul etmediğim bir milliyetçilik ve devletçilik anlayışı. Ben o zamanlarda Hrant Bey’in üzerine çok gidilirken ortak bir tanıdığımıza kendisinin başına bir iş gelecek diye yanına bir iki arkadaş verelim demiştim. Samimi söylüyorum.
İçindekiler
