Sarıyer Belediyesi, 11. Tiyatro Şenliği kapsamında birbirinden güzel oyunları tiyatroseverler ile buluşturuyor. Ben de bir Sarıyerli olarak bu tiyatro festivalinden yararlanabiliyorum. Bunu düşünen başta belediye başkanımız Şükrü Genç ve Sarıyer Kültür Sanat Ekibi’ne ve bu fikirde emeği geçen her bir bireye teşekkürü borç bilirim. 11 Mart 2022 günü Müjdat Gezen Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu BABA-KIZ oyununu yanımda 14 yaşında bir kız ve babası ile birlikte izlemeye gittim ve çıkışta merak ediyorum ne söyleyecekler? Onlara etkisi ne olucak diye? Kar yağışının başladığı ilk güne denk geldiği için sanatseverler azalır diye düşündüler ama hayır! Müjdat Gezen “Bu karlı günde bizi yalnız bırakmadınız. İyi ki geldiniz.” diye teşekkürlerini sunması beni ve tüm tiyatroseverleri ihya etti.” Bu karda kışta buraya nasıl geldiniz?” diye sürekli dile getirdi. Ne yalan söyleyeyim ben de oyun iptal olsun istemiyordum. Ne tesadüftür ki oyunda kar taneleri hakkında bir şiir okundu çok beğendim. Bir kar tanesinin çığa dönüşümü adlı kitabından alıntı şöyle idi;
“Bir kar tanesi olsaydım ben, n’apardım?
Uzun süre kalmazdım doğunun köy yollarında mesela.
Aylarca doktor bile giremeyen köyler,
Benim yüzümden doktorsuz kalacaklar diye üzülürdüm.
Kar tanesi olsam kimsenin üşümesini istemezdim mesela.
Kimse üşümesin diye eritirdim kendimi, erirdim.”
Dekorda üstüne el örgüsü ile bezenmiş iki adet berjer ortada bir sehpa ve üzerinde “baba kız” yazılı bir sehpa. Yerde de ince kırmızı bir kilim. Sanki size misafirliği gelmişler ya da siz onlara akraba ziyaretine gitmişiniz. Samimi, sıcak bir sohbet sizi kucaklıyor. İstanbul’a sığamıyorsunuz. En güzeli de yaşanmışlıklara tanık oluyorsunuz. Öğüt dinler gibi. Anılar film şeridi misali akıp giderken kah güldürüyor kah gözlerinizi yaşartıyor. Bol muhabbet hoş sohbet dinliyorsunuz. Şarkılar türküler eşliğinde. Müjdat Gezen izleyicisi siyasi mizah tercih ettiğini ve oyunlarında elbet politik taşlamalar içerdiğini bilir. Hikayeler anlatıyorlar geçmişten günümüze. Bolca şiir var çokça hayat…
Kızı Elif Gezen pandemi sırasında babasının şiirlerini bestelemeye başlayınca bu fikir çıkmış ortaya ve birlikte bir tiyatro oyunu sahneye koymaya karar vermişler. Elif Gezen’in sesi (opera eğitimi alması hesaba katılırsa) çok güzel. Oyuna müzikal renk katılmış. Hep birbirlerine hasret yaşayan baba kız bu sayede daha çok görüşücekler. Sanırım daha çok bir arada olmak istiyorlar ki bu bahane ile ikinci oyun “Kız Babaaa” yolda geliyor. Yoksa bizim oyunu çok sevip beğenmemizden değil! Yoğun istek üzerine! Hiç değil!
Nazım Hikmet Ran “BEN SADECE ÖLEN BABAMDAN İLERİ. DOĞACAK ÇOCUĞUMDAN GERİYİM.” söylemini komik bir dille bizlere yaşatıyor. Müjdat Gezen kızının yaptıklarıyla övünürken ve fark ettiriyor aradaki nesil farkının ilerlemesini. Kuşaktan kuşağa değişimini…
Müjdat Gezen belinde olan bir rahatsızlıktan ötürü özür dileyerek bacak bacak üstüne atmak zorunda olduğunu açıkladı. Bu bana Komik-i Şehri Naşit Bey oyununda Sinan Bengier’in dakikalarca alkışlanırken seyirciye hiç sırtını dönmeden küçük adımlarla geri geri gitmesini hatırlattı. Sahi kaldı mı böyle güzel insanlar? O an sanki siz çok değerlisiniz demenin vücüt bulmuş hali sergileniyor. Bu davranış biçimi gittikçe azalıyor sanki umarım tamamen yok olmaz.
Bu arada çıkışta görüşlerini merak ettiğim şey Belin’in düşünceleriydi. Nasıldı ? diye sorduğumda, o da beğendi oyunu ve çok güldü. Eğlendi çünkü babası yanındaydı. Babasının adı da Mutlu. Hepimiz Müjdat Gezeni 79 yaşında sahnede görmenin mutluluğuna erişmiş. Neşeli bir ruh haliyle evlerimize dağıldık.
Müjdat Gezen Tiyatrosu 1 Nisan’da sezonu kapatıyor. O yüzden gelin kendinize bir güzellik yapın ve bu tiyatronun son iki oyununa bilet alın.
Detaylar şöyle;
– 19 Mart Cumartesi 15:00
– 26 Mart Cumartesi 20:30
Son iki oyun dedim çünkü o yerinde izlemek isteyenler için bir önerimdi.
Ayrıca;
– 22 Mart Salı Beylikdüzü BAKSM 20:30
– 23 Mart Çarşamba Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi 20:30
olmak üzere; son dört oyun diyebiliriz. Şansı yükseltmek lazım. Var mı arttıran?
Keyifli seyirler.
