Modern Dünya’da Hayatta Kalmak – Başlangıç

featured

“Sözüm zihne dayalı olsun; Zihnim söze dayalı olsun […] Duyduğum şeyler benden ayrılmasın. Bu çalışma sayesinde gece ve gündüzle birleşeceğim. Sözlü olarak doğru olanı söyleyeceğim; Zihinsel olarak doğru olanı söyleyeceğim. O beni korusun; O konuşanı korusun, O beni korusun; O konuşmacıyı korusun, O konuşmacıyı korusun.”

– Nadabindu Upanişad

Lise 3.sınıf zamanımda falanca sebeplerden bunalmış ve kendimi tamamen spora, dövüş sanatları ve felsefeye adamış bir çocuktum. Her antrenman çıkışı geceleyin gözlemlediğim öpüşen çiftler, alışveriş yapan zengin insanlar, birbiriyle kavga eden serseriler, şehrin kalabalığını temsil eden araç trafiği karşısında aklımda sürekli “Hayatta Kalma” konsepti canlanıyordu. İtalyan yazar ve düşünür faşist Julius Evola’nın yazdıkları, izlediğim filmlerdeki olaylar ise o dönem parça parça olan kafamdaki konsepti bugün tamamladı. Yazı serimin başlığını her ne kadar Evola’nın “Ruh Aristokratları” kitabının diğer bir başlığından özenmiş olsam da kendisinin taşıdığı faşist ve muhafazakar düşüncelerin dışında insanın kendini tanıması ve başarıyla hayatta kalmasını kendi gözlemimce ortaya koyan bir farkındalık yazısı oluşturmayı denedim. Yazının amacı Pagan rahiplerin kast ettiği insandan yarı tanrıya dönüşüm ya da girişteki Upanişad alıntısındaki deyimle gece ve gündüzle birleşmektir

Başarmanın tek sırrı: Başlangıç ya da başlamak

İnsan, uyanık olduğu inancı içinde kendini güvende hisseder. Ancak gerçek şu ki, uyku ve rüyalardan ördüğü bir ağda tutsaktır.”
“Başlangıç insanda eksik olan şeydir.”

– Gustav Meyrink

Doğu öğretilerindeki ilüzyon kavramının her ne kadar metafiziksel bir anlamı daha ağır bassa da psikolojik yanını değerlendirecek olursak özellikle günümüzde insanlar ya heyecanın verdiği etkiyle ya da geçmişin verdiği hüzünle ya da tamamen bir boşluk hissiyle modern dünyanın ürünlerini tüketici olarak tüketip zamanın geçişini, anın içindeki şeylerin genel portresini kaçırır. Yıllar sonra ise tekrar tekrar geçmişteki olaylar kapanmamış dava dosyası olarak tekrar hafızasında gündem kazanır. Önceki yazılarımda Gürdciyev gibi önemli yazarların değindiği bu uyanıklık halini aşmanın yolu ise koptuğumuz ve uzaklaştığımız eylemde olmak veya eylemin farkındalığıdır. Bir eylemi yaparken sonuç ihtimalini düşünmeden eyleme odaklanırsak onun güzelliğinin inşaası etkiyi ve sonucu da etkiler. Fakat bunun için bize engel olan şeylerden birisi psikolojik sorunlardır. Bu sorunları aşmanın yolları çeşitli olsa da aşılamadığı takdirde psikolog veya psikiyatri desteğinin önemi göz ardı edilmemelidir.

Kas gelişimi ve savaşçı inşaası

Psikolojik engelleri hafifletip eyleme atılmaya hazır olduğunuzda ise önce vücudunuzu tanımalı ve onun güzel inşaasına gelişimine vakit ayırmalısınız. Taxi Driver filmindeki bir sahneyi hatırlayalım!

“Forma girmeliyim. Fazla oturmaktan vücudum bozuldu. Artık her sabah 50 şınav, 50 ağırlık kaldırma […] Artık kötü gıda yok, vücuduma zarar verecek yiyecek yok. Her şey düzenli olacak. Her kas sımsıkı olacak.”

Modern Dünya'da Hayatta Kalmak

Aktif spor, kasların güçlendirilmesi, dövüş tekniklerini bilmenin bize verdiği birkaç avantaj vardır:
1- Zihni uyanıklaştırır ki böylece tembellik hissi ortadan kalkar
2- Zihnin konsantrasyon ve düşünme yetisini geliştirir
3- Kişisel savunmayı sağlar ve korkuyu yok eder.

Özgüvenin ölmeye başladığı dünyada tam olduğu ve aşağılık kompleksinden uzak olunduğu takdirde kişi günlük işlerinde vesaire daha rahat ve farkında olacaktır. İlk hedef bu sebeple kas inşaasına, esnekliğe başlayarak vücudu fizikselde mükemmel kılmaktır ki bu en basit iradeyi harekete geçiren faaliyettir. Kurosawa tarafından çekilen Samuray filmlerine ve Sonny Chiba’nın oynadığı Karate filmlerine göz atın, şimdi onları çöpe atın çünkü yeni bir savaşçı doğuyor! O içinizde!

Yürüyüş, Gözlem ve Gezginin İnşaası

“En ücra yerlere git ve her şeyi fethet. Korkunu ve tiksintini fethet. Sonra—Teslim ol!”
– Liber LXV I:45-46

Modern Dünya'da Hayatta Kalmak

Özgüven problemi, korkular – özellikle yabancı korkusu – ve bilgisizlik sorunsalının çözümüne destekçi bir şey daha keşfetmiştim. Yakın zamanda okuduğum Okült bir yazar Randonauting denen bir aktiviteden bahsetmişti. Bu aktivitede rastgele bir konuma yürüyüş yaparak etrafı keşfediyorduk. Bunun parapskolojik etkileri olduğunu – genius loci, yerin ruhu konseptine gönderme – ve psikolojik açıdan da “güvenli alan” dışına çıkmanın katacağı şeylerin gelişime çok faydalı olduğunu söylüyordu. Denedim, gözlemledim! Gözlem bizim bu hayatta hiçbir şey yapmadığımız an bile yaptığımız eylemlerden birisidir. Bunu bilinçli ve aktif tutmaya yaraması dışında pek çok şeyi var. Bu sebeple her gün Randounatica gibi bir uygulama veya kendi belirlediğiniz konum ile farklı keşfetmediğiniz yerleri yürüyerek gezmek, keşfetmek bir o kadar faydalı olacaktır! Ana amaç “yersiz” olarak her yerde güvende hissedebilmek, her yeri tanımak, her yerin taşıdığı ruha, atmosfere aşinalaşmak!

(devamı bir sonraki yazıda)

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Modern Dünya’da Hayatta Kalmak – Başlangıç