Lady Malumat (Tuba Ulu) : “Kadınlar mizah yapmasın, kadınlar sahneye çıkmasın” yazıyorlar.

featured

Uzun zamandır takip ettiğim, çok güldüğüm, mizahın sevilen ismi Komedyen Tuba Ulu, namı diğer Lady Malumat ile röportaj yapmak için birdenbire serinleyen İstanbul havasında, “İstanbul’un Balkonu” Yakacık’tan yola çıkarak, Kadıköy üzerinden boğazın maviliğinde, martıların eşliğinde, Beşiktaş’a ulaştım. Nerden aklıma geldiyse, “Akaretler yokuştur, kadehleri tokuştur.” sözünüde dilime dolayarak Lady Malumat (Tuba Ulu) ile buluşacağım Süleyman Seba Caddesi üzerinde bulunan Şairler Parkı‘nın hemen karşısındaki Minoa Bookstore’ye geldim. Buluşma saatine önem veren insanlara bayılıyorum. Dakik kadın takdir ettim. Sizleri, Lady Malumat’ı ( Tuba Ulu ) daha yakından tanıyacağınız, hakkında merak edilenleri cevapladığı röportajım ile başbaşa bırakıyorum.

Gökhan İlhan: Tuba Ulu Kimdir? Sizi merak edenler için kendinizi tanıtabilir misiniz? 

Lady Malumat ( Tuba Ulu ): 1981 yılında İstanbul’un göbeğinde Beyoğlu’nda dünyaya geldim ve orada büyüdüm. Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü’nde okudum. Babam devlet memuru olduğu için Beyoğlu’nda lojman vermişlerdi. Lojmanda yaşadığımız için pek komşumuz yoktu. Ondan dolayı çocukluğum eksantrik karakterlerle geçti. Eğlenceli bir çocukluktu benim için, çünkü yaşadığımız lojman Yeşilçam’ın bir sokak arkasındaydı. Yeşilçam sanatçıları, Ermeniler, Rumlarlarla birlikte kozmopolit bir ortamda büyüdüm. 13 yaşımda tiyatroya başladım. Annemin liseden arkadaşı İstanbul Şehir Tiyatroları’nın fotoğrafçısıydı. Annem, “Alın biraz sosyalleşsin” diyerek beni tiyatro okuluna götürmesiyle 6 senemin her haftasonu tiyatro sahnesinde geçti. 13 yaşımda kendimi Sofoleks’in yazdığı Antogone’yi okurken buldum. Ama hiçbir zaman oyuncu olmayı düşünmedim. Herkes tiyatro bölümü sınavlarına hazırlanırken, ben fotoğrafçılık bölümünü okumayı tercih ettim. Ama hayatımın yarısı tiyatro sahnesinde geçti. 16 yıl reklam sektöründe çalıştım. Sektörde Kristal Elma, Effie gibi birçok ödüle layık görüldüm.

Gökhan İlhan: Stand- Up’a nasıl başladınız?

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Okulu bitirip reklamcılığa başladıktan sonra tiyatrodan uzaklaştım. Yıllar sonra Şahika Tekand hocanın yönetimindeki Stüdyo Oyuncuları’nda ders aldım ve yine henüz çocukken eğitim aldığım Ayla Algan ile tekrar bir araya gelerek dersler aldım. 34 yaşımda oyunculuk eğitimine yeniden başladım yani. Arkadaşlarım hep bana şu soruyu sordular: “Bu kadar eğitim alıyorsun, ajansa kayıt olmayacak mısın? Menejer bulmayacak mısın?”

Ben şunu diyordum hep, “Ben oyunculuktan çok hikaye anlatıcısı olarak sahnede olmak istiyorum.” Yapmak istediğim işi 38 yaşımda buldum. Yıllarca reklamcılık sektöründe metin yazdım. Benim yazdığım metinler Stand-up metinlerine çok yakındır. Mesela reklamcılıkta slogan vardır, hikaye vardır. Stand-up’ta hikaye vardır, “Punch Line” dedikleri son vurucu cümle vardır. Aslında yaptığım iş çok benzerdi. Dolayısıyla 16 yıl reklamcılık yapınca ve 10 yılım da tiyatroyla geçince benim için zor olmadı. 4 yıl önce oturdum ve yazdım metnimi, üzerinde çalıştım. İnsanlar genelde 5 dakikalık, 10 dakikalık metin ile sahneye çıkıyordu. Ben 45 dakikalık bir metin ile sahneye çıktım. Bilmiyordum çünkü önümde örnek yoktu. Netflix de yok o zamanlar; Cem Yılmaz,  Ata Demirer gibi belli insanları tanıyoruz. Bu işin ne olduğunu öğrenince 5 dakikalarla, 10 dakikalarla “Açık Mikrofon”lara çıkmaya başladım. Ardından 1 saatlik tek kişilik stand-up’ımı hazırladım.

Gökhan İlhan: Türkiye’de mizah, stand-up yapan kadının yerini nasıl görüyorsunuz?

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Türkiye’de kadınlar mesleğine bir mücadeleyle başlıyor. Çünkü kabullenmiyorlar ilk başta, alışkın değiller kadına. Orada bir erkek görmeye alışmışlar, o şakayı erkekten duymaya alışmışlar. Zor bir süreçten geçiyoruz. Paylaştığım videoların altına dalga geçercesine, küçümseyici bir dil kullanarak “Kadın Mizahı” “Kadınlar mizah yapmasın, kadınlar sahneye çıkmasın” yazıyorlar. Ayırmaktan hoşlanmıyorum ama önyargılı olduklarını düşünüyorum. Mizah yapan kadına karşı ön yargı hakim ama benim bir sürü erkek seyircim var ve mizahıma çok gülüyorlar.

Gökhan İlhan: Seyircilerle iletişimiz nasıl? 

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Ben başladığım günden beri gösterilerim genelde iyi geçiyor. Sadece ilk başlarda başka bir komedyenin sahnesine açılış yapmak için çıktığımda seyircinin “Bu kim?” “Ne oluyor?” bakışlarıyla ve şaşkınlığıyla karşılaşabiliyordum. Bana inanılmaz bir deneyim sağladı o sahneler.

Kendi sahnelerime beni bilen insanlar geldiği için farklı oluyor tabii şimdi. 3 yıl önce sahnede anlatacağım metin açısından biraz daha serttim. Seyirci otursun ve dinlesin beni, o metne saygı duysun istiyordum. Ardından sahneye sık çıktığım için bir deneyim edindim ve beni izlemeye gelenlerinde etkileşim açısından sahneme katılmasına izin vermeye başladım. Etkileşimin güçlü olduğunu gördüm ve metnin sertliğinden çıkmaya başladım. Seyirci benimle iletişim kurmak isteyince bende onlara ayak uydurdum.

Gökhan İlhan: Türkiye’de mizah, komedi, stand-up yapılan yerler yeterli mi?

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Her geçen gün artıyor. Yakında cafe benzeri yerlerin de bu konulara gireceğini düşünüyorum. Türkiye’de çoğu bar, gece kulübü mizaha yer açmaya başladı.

Gökhan İlhan: Doğu Anadolu’da, Güney Doğu Anadolu’da stand up yapmak ister miydiniz? Bununla ilgili hiç size teklif geldi mi?  

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Ben Doğu Anadolu’da ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde sahneye almayı çok istiyorum. Seyircilerden de yazanlar oluyor. Mesela Van’dan yazanlar oluyor, “Biz gelemiyoruz, siz gelin” diye. Görüşmelerim devam ediyor. Çok istiyorum o bölgelerde sahneye çıkmak, mizah yapmak. Bunun dışında Mersin, Adana, Samsun, Antalya gibi illerde yaşayan seyircilerimde sosyal medya üzerinden sık sık soruyorlar, “Ne zaman geleceksiniz” diye. Aslında bu durum o illerde bulunan mekanların girişimleriyle olabilecek konular, ellerini taşın altına koymalılar artık.

Lady Malumat (Tuba Ulu) : "Kadınlar mizah yapmasın, kadınlar sahneye çıkmasın" yazıyorlar.
Gökhan İlhan: Türkiye’de stand up’ın geleceğini nasıl görüyorsunuz? 

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Geleceğini çok iyi görüyorum. Aslında ben stand-up olarak bakmıyorum, komedi olarak bakıyorum. Bizim çok eskilere dayanan bir komedi kültürümüz var. Meddahlar, Hacivat ve Karagöz vb. var dolayısıyla ben stand-up’ı komedinin bir çeşidi olarak görüyorum. Trend olarak görmüyorum. Önceden kabareler vardı, şimdi de stand-up var. Yarın öbür gün de başka bir şey olacak ama ülkede komedi yapılmaya devam edilecek. Daha iyi noktalara geleceğini de düşünüyorum. Stand-up bizim için yeni bir şey; insanlar alkollü mekanlara gidip gülmeye pek alışkın değil, tiyatro salonlarında gülmeye alışkın. Aslında insanlar şu anda bir biçime adapte oluyor. Hepimiz Zeki Alasya, Metin Akpınar gibi isimlerin yaptığı kabarelerin dolup taştığı dönemleri biliyoruz. Türkiye’de var bu işin karşılığı, ben çok daha iyi olacağına inanıyorum.

Gökhan İlhan: Türkiye, stand up konusunda Amerika ve Avrupa’ya göre ne durumda?

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Komedi açısından söylemeyeyim. Stand up kültürü açısından söylemek zorundayım çünkü komedi bizim için bambaşka bir şey. Stand up kültürünün Türkiye’de yeni yeni oturduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla Amerika ve Avrupa’dan geride olduğumuzu düşünüyorum. Kadın stand upçı gözüyle bakarsak eğer, Amerika ve Avrupa’da da kadının komedi, mizah, stand up’taki yerinin çok az olduğunu görebiliyoruz. Gösterilerime ilk başladığım dönemlerde Fransa’nın Paris şehrine sık sık giden bir arkadaşım bana, “Fransa’da bile kadın stand upçı çok az tebrik ediyorum seni” demişti. Yine de oralarda bu kültür çok oturmuş durumda, seyircisi çok fazla ama inanıyorum bu kültür bizde de oturacak.

Gökhan İlhan: Ofansif Mizah hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? 

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Ofansif mizahı çok seviyor gençler, ben de seviyorum ve çaktırmadan yapıyorum. Evet çaktırmadan. :) “Neden korkak mısın” diye soranlar oluyor, hayır! Hakaretle ofansifi karıştırmamak gerekiyor sadece. Ben ona dikkat ediyorum.

Çünkü, insanları irite etmek istemiyorum. Örneğin, ben sahnede siyasi şaka yapıyorum. Ama siyasi şaka var, siyasi şaka var. Öncelikle o kültüre insanları alıştırman gerekiyor. Siyasi mizah yapmaktan çekinmiyorum. Reklamcılıktan da bildiğim için insanların demografik yapısını, sosyoekonomik yapısını kime nasıl yaklaşacağımı biliyorum. Ben insanları irite etmek için değil, güldürmek için çıkıyorum sahneye. Yakın arkadaşlarım, “Her şeyin şakası yapılmaz” diyorlar. Aslında her şeyin şakası yapılır ama nasıl yaptığın önemli. Huysuz Virjin’i düşünün, bugün dikkat ettiğimiz konulara son derece seksist bir tavrı vardı ama insanlar onu kabul etti. Çünkü nasıl anlattığı nasıl yaptığı ve zamanlaması önemliydi.

Gökhan İlhan: Sahnede unutamadığınız bir anınız var mı? 

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Sosyal medyada 20 milyon izlenen “atlet videosu” sahnede anlattığım bir hikayeydi ama videodaki kısım o sırada doğaçlama çıkmıştı. Asıl şakam bu değil nasıl olsa, bu videoyu yükleyeyim dedim, bir baktık hızla izlenmeler ve takipçiler arttı. O video da tanınmamda yardımcı oldu.

Gökhan İlhan: Kitap yazmayı düşünüyor musunuz?

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Düşünüyorum. Aziz Nesin’i, Haldun Taner’i çok seviyorum. Hatta benim stand up’tan önceki fikrim mizah üzerine kitap yazmaktı. Hala aklımda kitap yazma fikri var. Bir de uzun metraj bir komedi filmi yazmaya başladım. Mizahın her yerde kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

Gökhan İlhan: Zaman çok hızlı akmaya, hayatlar çok hızlı yaşanmaya başladı. Mesleki açıdan çabuk tüketilmekten korkuyor musunuz? 

Lady Malumat ( Tuba Ulu ) : Sürekli üretken olan insanlar ne tüketir, ne de tüketilir. Ben oyunculuk eğitimi alırken de söyledim: evde oturup sürekli Audition bekleyemem. Benim hayatımın önceliği yazmak. Üretmeye devam ettikçe tüketiliceğimi düşünmüyorum. Mesela bunu müzikle uğraşanlarda da görüyorum. Örneğin, Gülşen’in başına bazı olaylar geldi, dediler ki: “Gülşen bitiyor.” Ama seversin, ama sevmezsin; Gülşen bitmez çünkü kendi şarkılarını yazan, üreten bir kadın. O, 70 yaşına geldiğinde de üretmeye devam edecek. Sezen Aksu üretmeye devam edecek. O yüzden ben de yazmaya, çizmeye, üretmeye devam edeceğim.

Gökhan İlhan: Son olarak ne eklemek ve ne söylemek istersiniz?

Lady Malumat ( Tuba Ulu ): Stand up Türkiye’de çok yeni bir şey ve bizim de seyircinin de kafası çok karışık aslında. Birbirimize tutanarak yol alacağız. Ama ben çok iyi görüyorum stand up’ın geleceğini, ne olursa olsun bizim insanımızda bir mizah anlayışı var. Bizler Haldun Taner’i, Aziz Nesin’i, Hacivat ve Karagöz’ü ve daha nicelerini okumuş, izlemiş insanlarız. Hicivi de çok iyi biliyoruz ironiyi de… Bu bize yüzyıllardır ustalar tarafından öğretildi. Sahnede olan da seyirci olan da talimli yani.

Röportaj : Gökhan İlhan

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Lady Malumat (Tuba Ulu) : “Kadınlar mizah yapmasın, kadınlar sahneye çıkmasın” yazıyorlar.