BLV, denetimler sonucunda Beypazarı’nın maden suyunun bor içeriğinin, İsviçre regülasyonları tarafından izin verilen maksimum 1 mg/L sınırını aştığını belirledi. Avrupa’nın bazı bölgelerinde maden suları için izin verilen bor seviyesi 5 mg/L’ye kadar çıkabilmekte olmasına rağmen, İsviçre bu konuda daha katı standartlara sahip. Beypazarı’nın maden suyunda yapılan analizler sonucunda, sağlık için kabul edilemez risklerin ortaya çıkması üzerine BLV, vatandaşlara bu ürünü tüketmemeleri yönünde uyarıda bulundu.
Avrupa’da bir Türk markası olan Beypazarı maden suyunun toplatılmasına yönelik karar alınması sosyal medyada büyük bir panik yarattı. Ancak Türkiye ve Avrupa ülkeleri arasındaki bor tüketimi farkı gözden kaçırılmakta. İşte detaylar…
Avrupa ve Türkiye’nin Maden Suyu Tüketimi Farkı
Bu olay, Avrupa’da maden suyu ile içme suyu arasında yapılan ayrıma da dikkat çekiyor. 2000’lerin başından itibaren Avrupa’daki gıda enstitüleri, insanların içme suyu yerine maden suyu tükettiğini ve bu durumun bor gibi minerallerin tüketim miktarlarını artırabileceğini fark etti. Bu sebeple, bor içeriği üzerindeki sınırlamalar daha da önem kazandı.
İsviçre’nin bu hassas duruşu, sağlık üzerinde olası uzun vadeli etkileri en aza indirmeyi amaçlıyor. Türkiye’de ise maden suyu tüketimi, Avrupa ülkelerine kıyasla az olduğu için bu bor miktarının Türk halkının sağlığı üzerinde büyük bir zarar oluşturması söz konusu değil.