Namık Kemal’in torunu, eski büyükelçi Turgut Menemencioğlu’nun oğlu, yayıncı ve yazar Namık Kemal Menemencioğlu ile bir araya geldik. Kemal Menemencioğlu, hem anne hem baba tarafından bürokrat bir soydan gelmekle beraber, kendi tabiriyle ‘aile geleneğinden kopuk’ yaşam tarzına geçiş sürecini bizlerle paylaştı. Önce ressam olma hayaliyle gençliğinde çalışmalara başlayan Kemal Menemencioğlu’na ailesi, yayıncılık kariyeri, resim tutkusu gibi konularda soru sorduk.
Diplomat ailesinin işleri nedeniyle 1948 yılında Romanya’da doğan Namık Kemal Menemencioğlu, ailesinin aksine farklı bir yaşam tarzı ve kariyer planı izleyerek Türkiye’de gizcilik konularında, kurduğu Hermes Yayınları çatısı altında İngilizce’den Türkçe’ye pek çok yazı ve kitap çevirip yayınlamaya başladı. Yaptığı araştırmalar, çeviriler, ilgi alanlarına merakının ailesi ile olan bağlantısı konusundaki sorularımızı yanıtlamayı kabul etti.
Aile Geleneğinden Kopuş
Soyunuz hakkında konuşmayı pek tercih etmiyorsunuz. Bunun sebebini öğrenebilir miyiz?
Aile geçmişim hakkında söz etmeye hiç sevmem, kişiliğimi gölgelemesine yol açması veya kendi soy ecdat bağlantılarım üzerine ilgi çekme gibi gözükmem bana son derece ters gelir.
Bizim için ailenizden biraz bahseder misiniz?
Babam Turgut Menemencioğlu Kanada, ABD ve İngiltere’de büyükelçilik yaptı. Ayrıca New York’ta Birleşmiş Milletler Temsilcisi ve Ankara’da CENTO başkanıydı. Babası Fenerbahçe Spor Kulübünün başkanlarındandı. Amcası Dış İşler Bakanıydı. Büyük Babası Namık Kemal’in Kızıyla evli Osmanlı Meclis Ayan Reisiydi. Menemencioğlular Çapanoğlularıyla birlikte 19. Asırda Adana’dan İstanbul’a getirilen bir Türkmen aşiretiydi. Annemin büyükbabası da Abdülhamit’in Dahiliye Vekili Memduh Paşa’ydı.
Ailenizin aksine farklı bir kariyer yolu seçtiniz. Bunda sizi etkileyen şey ne oldu? Ailenizin tepkisi nasıldı?
Yirmi yıl önce girdiğim yayıncılık gibi girdiğim bir özel sektör faaliyeti, nesiller boyu hep devlet memuru geleneği olan bir aile tarafından pek destek görmedi. Buna rağmen zor yoldan adım adım ilerledim. Hem bu sebepten hem de hoş karşılanmayan erken yaşta başlayan alternatif konulara özel merak ve araştırmalarımdan dolayı hep kendimi aile geleneğinden kopuk hissettim.
Yayıncılık Hayatı ve Kitap Tutkusu
Kitap tutkunuz nereden geliyor? Gençlik yıllarınızı anlatır mısınız?
Kitap tutkumu babamdan kaptım, onun farklı konularda büyük bir kütüphanesi vardı. Okul çağımın çoğu ABD’de geçti. Daha ilkokuldayken uzaya çok merakım vardı, hatta amatör bir teleskopum vardı, özellikle güneş sistemimizdeki gezegenler ve uydular merakımı çekiyordu. Sonra bilim kurgu kitapları toplamaya başladım, bir süre sonra içerdikleri temalar ya olası dışı ya da fazla işlenmiş geldi ve okumaya bıraktım. Neler olabileceği konusunda hayal gücünü desteklemeye yarar, ama somut gerçekleri netleştirmede yetersiz buldum. Kitap merakı babamdan kaptım, onun büyük bir kütüphanesi vardı, ancak okuduklarım farklıydı, önce astronomi, sonra sırasıyla bilim kurgu, parapsikoloji, kutsal metinler, Uzak Doğu Felsefesi, okültizm üzerine yoğunlaştım. Topladığım binlerce kitap daha sonra kurduğum yayınevine malzeme olacaktı. Baba mesleği her iki ebeveynin 24 saat çalışması ve hazırlıklarda bulunması gerektiği için ebeveynlerden ilgili ve yakınlık eksikliğine sebep olur, onun için kendi yönümü arayıp bulmam gerekti. Bu da yıllar süren bir arayışa neden oldu.
Hermes Yayınları’nı kurma fikri nasıl aklınıza geldi? Ezoterizm ile nasıl tanıştınız?
Günün birinde yeni bir kitapçıda bulduğum W.E. Butler’in Maji, Gücü, Anlamı, Amacı, Gücü okudum, Batı Gizciliği ile tanıştım ve yazarın önerdiği kitapları alamaya başladım. Bu kitabı beni geniş gizci edebiyatı keşfetmeye yöneltti. Bu edebiyatın seçkin örneklerini yayınladım. Konu riskliydi çünkü Türk okurları ona tanışık değildi, ama o kitaplar beklentimin ötesinde ilgili gördü. O zaman kadar Uzak Doğu felsefesi ve uygulamaları üzerinde çalışıyordum ve paralel öğretiler farklı kültürlerde olması ufkumu açmıştı.
Ezoterizm yolculuğunuzda hangi önemli kişiliklerle tanıştınız ve hangi özel deneyimler yaşadınız?
Bu tarz alternatif konulara olan ilgim beni gerecekten ilginç insanlarla tanışmama yol açtı. Dalai Lama ile tanıştım Hint yogilerin ve Chi kung ustaların seminerlerine katıldım, Nepal’da Tibetli yüksek lamalarla görüştüm. Altın Şafak ve OTO üstatlarıyla tanıştım vs. Bir süre Osho’nun Puna’daki Aşramında eşimle birlikte bulundum.
Büyük dedeniz Namık Kemal Bey hakkında anlatılar var mıydı ailenizde?
Ailemizde zaman zaman dedeler ve büyük dedeler hakkında anılar paylaşılır. Eğer bu günkü aklım olsa belki elime kalem kâğıt alıp notlar alırdım. Bu sadece kendi ailemle ilgili değil, ne yazık ki nesilden nesle kulaktan gelen anlatılar çoğu yazılmadığı sürece kaybolur. Namık Kemal gerek mektuplarında ve diğer yazılarında biyografilere malzeme olacak kadar şey yazdı, ama benim onun hakkında duyup aktaracağım bir hikâye yok, zaten 1888 yılında sürgünde vefat etti.
Ailenizin gizcilik konusunda üzerinizde herhangi bir etkisi oldu mu?
Uzak bir akrabalık General Hüseyin Turgut adından on dil bilen 1900 Erivan doğumlu yaşlı biriyle tanışmam vesile olmuştu. Gurdjieff’in Olağanüstü İnsanlarla Karşılaşmalar diye bir kitabı var. O da o kitap başlığını anımsatan biriydi. Aslen Azeri ve adı Prens Erivanski olan general 1917 Rus ihtilalinden sonra 17 yaşında Türkiye’ye gelmiş ilk savaş pilotlardan biriymiş ve Mustafa Kemal yanında istihbarat görevleri üstlenmiş. Okültizm konusunu çok iyi bilirdi ve o meraklı konular üzerinde sohbet ederdik. 1971 yılında 71 yaşında hayata veda edeceğini söylemişti ve aynen öyle oldu. Birkaç böyle isim daha sayabilirim, onların anıları ve birikimleri çok zengindi ve ölümleriyle tüm o anılar silindi. Şeyh Şamil’in torunu İnal Erkan diğer tanıdığım ilginç kişiler arasındaydı. Bir grup genç arkadaş sık sık evine gider ezoterik konular üzerinde sohbet ederdik. Bütün bunlar mazide kalmıştır.
Gençlik yıllarınızda sanata olan ilginiz nasıldı ve bu ilgi yaşamınızın hangi alanlarında kendini gösterdi?
Gençlik yıllarımda epey çizim yaptım, bunlar genelde otomatik tarzında, yani sanki kendiliğinden ortay çıkıyordu. Bu çizimlerin birkaçını tuvale yağlı boy resim yaptım, hatta bir ara ressam olmayı düşündüm, ama ailem tarafından bunu iyi bir fikir olmadığı telkin edildi ve vazgeçtim.
Yeni kitabınızda hangi konuları ele alıyorsunuz ve bu eserinizle okuyuculara neler sunmayı hedefliyorsunuz?
Şu anda Ezoterik Astroloji’nin 3. Cildini yazmakla uğraşıyorum. Bu kitapta astrolojik çağlar üzerinde duruyorum. Hepimiz Kova Çağına girmekte olduğumuzu duymuştur. Bu kitapta binlerce yıl öncesine giden insanlığın ezoterik tarihi üzerine duruyorum. Kadim Bilgelik ışığında İbrahimi dinlerin gelişimi dahil ezoterik açıdan insan gelişimi hangi evrelerden geçtiği ve nereye doğru gideceğini yazmaya çalışıyorum. Hedefte Youtube yayın yapmak var, biraz zor iş bakalım olacak mı?
İsmail Akgöz
İçindekiler
