6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.4 şiddetindeki depremlerle Türkiye güne bambaşka bir ruh haliyle uyanmıştı. 10 ili etkileyen deprem sonrasında iktidar partisi ve dalları adeta yokları oynuyordu. Deprem nedeniyle hastaneler bile yıkılmış, zarar görmüş, doktor ve hemşireler ya enkaz altında kalmış ya da kendi ailelerinden haber almaya çalışıyordu. Arama Kurtarma ekiplerinin sevk organizasyonunda büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Milyonlarca lira para harcanan veya aktarılan AFAD, depremden dolayı büyük zarar gören ilçelerden olan 160 bin nüfuslu Elbistan’a 20 kişilik arama kurtarma ekibi göndererek vatandaşların aklıyla oynuyordu. Ortada tam bir kaos vardı. Vatandaşlar tırnaklarıyla enkazları kazıyor, yakınlarını kurtarmaya çalışıyordu.
Kurum ve kuruluşlar kendileri için ayrılan ödeneklerle, zenginlerin, sermayenin, para babalarının desteğiyle bölgeye gıda, giyim yardımı gönderirken, TKP’liler kendi oluşturdukları imkanlarla sahaya çıkmıştı bile. İvedi bir şekilde Osmaniye, Van, Antakya gibi il ve ilçelerde dayanışmayı daha hızlı hale getirmek için, vatandaşa daha çabuk ulaşmak için koordinasyon merkezi oluşturdular. Öncelikle deprem bölgelerine, arama kurtarma ekipleri, sağlık ekipleri sevk ettiler. Ardından sağlık malzemesi, gıda, giyim vb. gönderilmeye başlandı. Birçok il ve ilçeye aşevi kuruldu. Bu dayanışma taraflı, tarafsız herkesin dikkatini çekerken; “TKP’liler enkaz altından bir vatandaşı kurtardı”, “TKP’liler, yaralıya ilk sağlık müdahalesini yaptı”, “TKP, oluşturduğu aşeviyle binlerce vatandaşa sıcak yemek yeme imkanı sağladı” şeklinde haberler bültenlere, sosyal medyaya düşmeye başladı. Hatta Nevşin Mengü, Cüneyt Özdemir gibi liberal gazeteciler bile TKP yi gündemine almış, öve öve bitiremiyorlardı. Halkın yanından bir an olsun ayrılmadılar. Canla başla bu memleketin insanları için mücadele ettiler, etmeye devam ediyorlar.
Kahramanmaraş depreminden ülkeyi yöneten, yönetmeye talip olan siyasi partilerin, siyasetçilerin, kurum ve kuruluşların çıkaracağı çok ders var. Devlet kademelerinin, iktidarın, ana muhalaefetin ve diğer partilerin TKP’nin dayanışma gücünden öğreneceği çok konu olduğunu düşünüyorum. Türkiye Komünist Partisi’nin deprem bölgesinde halkın yanında verdiği mücadele tarihe altın harflerle geçmiştir.
Yazımı milli şairimiz Nazım Hikmet Ran’ın şu sözüyle noktalamak istiyorum, “Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.”
13 Şubat 2023, Yakacık
