… Ders anlatılırken bahsedilen ‘Eşiğin Bekçisi’ kavramı bir anda en öndeki öğrencinin serotonin seviyesini yükseltti ve gözlerini araç farı gibi açtı. Yakaladığı ilhamı sert bir kabukla çevreledi ve yurttaki odasına dönene kadar muhafaza etti. Artık kabuk kırılabilir ve ilham serbest kalabilirdi.
Geçen ay çok beğendiğim bir yazarın Türkçeye çevrilmiş bir eserini okurken şans eseri daha önce de bir çalışmasıyla karşılaştığım Dr. Roberto Assagioli’yi yeniden tanıdım. Assagioli hakkında okuma yaparken bilhassa bir alıştırması zihnimde bir yıldırım etkisi yarattı. Teoride bir gülün çiçek açmasını imgelemek kişinin ruhundaki tohumların da açılmasını sağlıyordu. Sembolleri içselleştirmek ve bu vesileyle fayda elde etmek konusunda İtalyan psikiyatristin pek çok farklı alıştırması olsa da bizatihi bunun üzerinden devam etmek istiyorum:
Günlük yaşamda insanın pek çok kötü şeye odaklanması, gerçekliği salt kötülük olarak algılaması, travmaların çokluğu gibi şeyler hep kafamı karıştırmıştır. Gerçekten dünya kötü bir yer mi? Modern Dünya’da Hayatta Kalma yazım Berserk serisi veya Lovecraft öykülerindeki kötülüğün hakim olduğu bir yerde savaşı mı konu alıyordu?
Çoğunluk bu karamsar yaklaşımı kolayca kabullenebilir. Ancak çoğunluk her zaman doğruyu takip etmediğinden rahatsız olmakta ve muhalefet etmekte hakkımız var. Bir düşünecek olursak yaşadığımız kötü olayları içselleştirip iç dünyamıza kabul etmemiz, sorumluluğunu üzerimize alıp “bir şey yapmalı!” dememiz ve içimizde muhafaza ederek tahtta oturtmamız tabii ki kötü bir gerçeklik yaratmış oluruz. Doğal eğilimimiz bizi karamsarlığa ve kötüye bağımlılığa itebilir lakin iyimser ve iyiye olan bağımlılıktan kendimizi mahrum bırakmak büyük bir haksızlık olacaktır.
Peki ne yapmalı? Güzel şeyler ve sembollerin değerini keşfetmek için bazen kendimize fırsat tanımalıyız. Kimi ezoteriklerin içsel bir ülkü mabedi inşası gibi güzel sembolleri içselleştirmek ve onların üzerimizdeki etkisini hissetmek için bazen oturup yalnızca hayal etmek yeterlidir.
Yahu anladık da niye sürekli bunun gevezeliğini yapıyorsun? Ben de bilmiyorum, belki farklı renkleri kullanmak daha iyi bir eser çıkarır. Ne demişti Shakespeare?
“Şu gülün adı değişse bile Kokmaz mı aynı güzellikte?”