Bulgaristan’ın Şumnu şehrinin Mahmuzlu köyünde 1926’da doğdu.Resim ve seramik eğitimini okul sıralarındaki hocalarından Çin ve Rus uzmanlardan aldı.Porselen uzmanı oldu.Bulgaristan adına büyük sergilere katıldı.Berlin,Varşova,Londra ve Moskova müzelerinde eserleri bulunmaktadır.1974 yılında Polonya’ya 1976 ve 1977 yıllarında da Rusya’ya porselen uzmanı olarak görev yaptı.
Yaptığı porselen eserler Bulgaristan’ın devlet konuklarına hediye edildi.Bulgaristan da karma sergilere katıldı,yurt dışında sergilendi.
Türk düşmanlığı politika ve uygulamalarının sürdürüldüğü Bulgaristan da eğitim aldığı yıllarda şiddet ve ağır cezalarla karşılaştı.
Kominizmin sosyal adalet demokrasi ve eşitlik teorileri hayal kırıklığı ve yokluğa gidişin ilk işaretlerini vermeye başladığını gördü.Komünist Partisinin 1.Sekreteri Georgi Dimitrof Sofya daki konuşmasında ”Balkanlardaki Osmanlı kalıntılarının yok edilme zamanı gelmiştir” demişti.Bulgar Eğitim Bakanı “Bulgaristan’da Türk denilen bir halk yoktur.Onlar Osmanlılar tarafından Müslümanlaştırılmış Slavlardır’ iddiasını sürdürmüş Todor Jivkof’da 1984 yılında dünya tarihinde eşi benzeri bulunmayan etnik temizlik ve soy kırıma girişmişti.
1-Teşkilat kurmaktan 2-Türkiye lehine casusluktan 3-Tito ile Georgi Dimitrof’a suikast hazırlamaktan hakkında üç idam cezası istendi,prangaya vuruldu.
Balkanlarda Türk varlığını korumak ve Türkiye lehine casusluk yapmak suçlamasıyla idam cezasına çarptırıldı. 4 yıl pranga,6 yılı hücre,6 yıl Belene olmak üzere 16 yıl Bulgaristan hapishanelerinde yattı.Nelson Mandela’nın girişimleriyle dünya genelinde insan hakları savunucularının af edilmeleri girişimleri sonuç verdi. 1976 yılında Türkiye ye geldiğinde hakkında verilmiş 101 yıl hapis cezası vardı.
Türkiye Cumhuriyeti yaptığı hizmetleri “vatani hizmet tertibinden” şeref aylığı bağlayarak ödüllendirdi. (3275 say,16.4.1986)
Türkiye’de 1985 yılında gösteri ve yürüyüşler kanununa muhalefetten hakkında DGM de 12 yıl hapis istendi.
1987 yılında asimilasyon uygulamasını eserleri ve bildirisiyle Bulgaristan hükümetini protesto ettiği İzmir Fuarı Balkan Göçmenleri Derneği standı Bulgaristan’ın baskısıyla kapatıldı.
Zorunlu göç ve asimilasyon faciasını göğüslemek zorunda bırakılan Bulgaristan Türklerinin Türkiye ye alınması safhasında Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’a danışmanlık yaptı.
Bulgaristan Türklerinin uğradığı insanlık dışı uygulamaları anlattığı resim koleksiyonu birçok yerde sergiledi.
Resim sanatında ilgi alanını Türk Dünyasının yaşadığı insan hakları ihlallerine yoğunlaşarak genişletti.
TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜR VARLIĞI ve YAŞADIĞI DRAM-İNSAN HAKLARINA SAYGI İNSANLIĞA ÇAĞRI –YAŞADIKLARIMIZ BİR DAHA YAŞANMASIN sergi adlarıyla Türk tarihini ve Türk tarihinin bir bütün olduğunu anlatan eserler meydana getirdi.
İnsanlığa ve Türk Dünyasına karşı yapılan insan hakları ihlallerini konu alan çok sayıda eser oluşturdu.
Bölücü terörün vahşi yüzünü ,Türk düşmanlığı siyasetini sürdüren çevrelere sanatçı duyarlılığı ile sergilerinde cevap verdi.Halkımıza moral destek veren eserler meydana getirdi.
Türk Dünyasına karşı işlenen işkence terör soykırım ve zorunlu göçlerin bilincinde olmamızın gerektiğini ,dün Kırım,Kıbrıs, Kerkük, Bulgaristan,kuzey Irak,Doğu Türkistan,Azerbaycan ,Bosna,Kosova da meydana gelen bölücü terör’ün vahşetiyle devam olaylara karşı ortak bilinç oluşturmamız gerektiği mesajını verdi.
Embiya ÇAVUŞ Türkiye de ve yurt dışında 105 sergi açtı.İzmir Balkan Göçmenleri Derneği kurucu üyesi, Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneğinin onursal başkanı idi.
“İnsan Haklarına Saygı,İnsanlığa çağrı”
“Yaşadıklarımız bir daha yaşanmasın”Sergi kataloğları,
Hayatının Bulgaristan dönemini yazdığı “Bulgaristan’da Türk olmak” adını verdiği kitabı Bilgeoğuz Yayınevi tarafından 2009’da yayımlandı.
Hayatının Türkiye dönemini anlattığı “Hücreden Aydınlığa” adını verdiği kitabını yayımlatamadı.
2 Haziran 2022 günü vefat etti.
Embiya Çavuş’u saygı ve rahmetle anıyoruz.
