Vefa, Veba, Veda

featured

Çocukken  akşamın  geç saatlerinde  “bozaa”  diye bağıran bir adam sesi duyardım. hep merak ederdim adamın görünüşünü ve  koşardım pencereye. Elinde ışıl ışıl parlayan çelikten bir güğüm bağırmaya devam ederdi.  “ Bozaaa , bozacııı. ”  Hala satarlar mı bilmem ?  Belki geçerler bazı mahallelerden.

Bu anı da nereden çıktı şimdi diyebilirsiniz. Şöyle ki;  25 Aralık 2021 tarihinde Fatih Reşat Nuri Sahnesi‘ne “VEBA ”  adlı tiyatro oyununu seyretmeye gittim. Haliyle  oyun çıkışın da yakınlığı  yürüme mesafesin de  olan  “Vefa bozacı”sına uğradım. Bir hayli  kalabalık olmasına rağmen. Sanırım tiyatroseverlerin yarısı oradaydı.

Gelgelelim esas konuya ; İstanbul Şehir Tiyatroları (İBB) tarafından sanatseverlere sunulan “VEBA” oyunu konusuna; isminden anlaşılacağı üzere söylenecek söz bulamıyorum. Her ne kadar karşılaştırmak istemesem de sürekli günümüz de yaşadığımız küresel salgın hatrımdan çıkmadı ve bu sorun bence herkesin  beynine mıhlanmış durumda diye düşünüyorum.  Dalga dalga yükselen düşünce bulutunu dagıtmaya çalıştıkça kendi iç dünyama daldım ve maalesef buna engel olamadım. On dört günlük karantina süreci, Sevdiklerinden ayrı olmak, Ya! böyle kimsesiz ölürsem korkusu. Hergün  haberlere bakıp bugün kaç kişi öldü ? diye bakmak ve en kötüsü buna alışmak ve kabullenmek.

“Maske takın  ama maske” diye bağırdığında oyunculardan biri ne acıdır ki hepimiz maskeli izliyoruz oyunu. Nasıl içselleştirmeyim. Zaten oyunda da diyor ki; ”Bu dünyada ki asıl veba, hissizleşmektir.” Sahne performansını sergilemek üzere biri kadın  beş oyuncu yerlerini aldığında oyunun ilk kelimesi ;

– Olanları nasıl buluyorsunuz?

-Tuhaf.

1957 yılında Nobel ödülü alan Cezayir  doğumlu, fransız yazar ve  filozof Albert Camus‘nun yazdığı  kitaptan uyarlanan bu  oyunun  süresi doksan dakika. Kitapta Doktor erkek ve karısını il dışından beklerken, tiyatro da kadın doktor ve dolayısıyla o kocasını bekliyor. Böyle küçük bir ayrıntı buldum. Belki sizler de böyle karşılaştırma yapabilirsiniz kitap ve tiyatro arasında. Gördüğüm kadarıyla, tiyatroseverlerin çoğu öğrenciydi. Genç kitle kendi aralarında hararetli konuşma  içersindelerdi. Çünkü saat üçtü ve çıkışta oyun  üzerine koyu bir  muhabbet olmalıydı. Bu arada aklıma gelmişken nacizane bir önerim olucak saat 20:30’da izlenen oyun örneğin  iki perde olduğu zaman  seyircileri geç saatte bırakabiliyor ve çıkışta bir kahve içmeye oyun hakkında konuşmaya vakit bırakmıyor. Hele birde evlerinden uzak bir sahneyse bir koşturmaca başlıyor. Umarım  şehir tiyatrolarının ilgili yönetimi bu saati biraz daha öne çekebilir. 19:30’da yada 20:,00’da başlasa ulaşım daha kolay ve güvenilir olabilir. Sonuçta çoğu öğrenci ve herkesin arabası olmayabilir.

Biraz da size Albert Camus’tan bahsetmek isterim. Birinci dünya savaşında babasını kaybetmesi ile yoksul bir aile hayatı sürdüren  Albert Camus lise de felsefe bölümünü bitirdi. Kalecilik yaptığı aynı dönem de 1930 yılın da vereme yakalanınca futbolu bırakmak zorunda kaldı. İkinci dünya savaşının ilk yılların da Nazi karşıtı Fransız direniş birliğine katıldı. Ayrıca gazeteci yönüde vardı ve “Combat” adlı bir gazete de belirli bir süre  politik yazılar yazmaya devam etti. Şair de aynı zamanda. Oyunu izlemeden önce kitaplarını okumanızı da tavsiye edebilirim. İlginç bir bilgi var ki;  Kendisine  “En absürt ölüm şekli nedir?” diye  sorulduğunda “araba kazası” cevabını veriyor. Ne yazık ki ALBERT CAMUS trafik kazası sonuçu hayatını kaybediyor ve yine ilginçtir ki  öldükten çok sonra mantosunun cebinde bir tren bileti bulunuyor. Yaşama dair bir bilet ve yaşama şansı böyle bir VEDA ile sonlanıyor.

DİPNOT:  Doktor Rieux olanları anlatırken ses efektinde ki fare sesleri iyi ki çok yüksek değildi. keza  fare korkusu olan bir seyirci çığlık atabilir yada salonu koşarak terkedebilirdi. Neyseki korkulan olamayacak kadar azdı sesler.

2021 yılının son yazısını yazarken sizlere önce sağlık sonra sanat dolu bir yıl diliyorum. ve Albert  Camus’un bir sözüyle sözlerimi bitiriyorum.

” HAYAT HİÇ BİR ŞEYDİR. İTİNA İLE YAŞAYINIZ.”

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Vefa, Veba, Veda