Onsuz Kırk Altıncı Yıl

featured

Büyük Atsız’ı yitirmemizin üzerinden 46 yıl geçti. Yıldönümü nedeniyle hafta boyunca yüzden fazla anma programı yapıldı. Onbinler Atsız’ı anıyor. Bu anma programlarının ve ananların sayısı her geçen yıl artıyor. Denilebilir ki, gençler Atsız’ı tanıdıkça onun fikirlerine bağlanıyor.

Yanlış anlaşılmasın… Bu bağlılık bir hamaset üzerine değil.

Atsız’ın söylemleri birer birer gerçekleşiyor. Gençler de elli yıl önceden bugünleri gören bu büyük insana ve fikirlerine bağlanıyor…

Siyasi liderler de bunun farkıda ki dün birçok parti, birçok siyasi Atsız’ı anmayı ihmal etmedi. Bu sayılar gelecek yıllarda daha da artacak. Dün Atsız’ın kabrinde anma programında altını çizmiştim. Bugün “Nihal Atsız Lisesi” diye bir okul yok. Atsız adı bir kamu kurumunda yaşamıyor.

Ancak…

Bugün Türk Milletinin kalbinde onun adı altın harflerle yazılı.

Bu kuru bir sevgi değil. Açıklanması zor. Dün, Atsız’ın kabrinde aynı sahneleri yaşadık, binlerce kişi tamamen şahsi imkanlarıyla, hiç görmedikleri birini kabri başında anmaya geliyor. Bunun yanında, bu imkana sahip olmayan, İstanbul’a gelemeyen yüzbinler bulundukları şehirlerde düzenlenen anma programlarına katılıyor. Bu saydıklarım yabana atılacak, önemsenmeyecek olaylar değil… Önemi ilerleyen yıllarda daha net ortaya çıkacak.

Onsuz kırk altıncı yılda, boşluğu dolduramasa da fikirleri yüzbinlerce kişinin aklında yaşıyor, yaşamaya devam ediyor.

Bu vesileyle Büyük Atsız’ı tekrar rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun.

“Bu yürüyüş devam ediyor. Türk orduları, ata ruhlarının dolaştığı Altay ve Tanrı dağları eteklerinde resmî geçit yapıncaya kadar devam edecektir.”

 

 

 

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Onsuz Kırk Altıncı Yıl