Ümmet Kelimesi Üzerine – Mesut Şen

featured

Ümmet Arapçadan dilimize girmiş bir sözcüktür. Kökeni Arapçada ‘anne’ anlamına gelen umm kelimesinden gelmektedir. Bu yüzden kelime ilkin ‘bir anadan doğan insanlar’ anlamına gelmiştir. Kelimenin ‘aşiret, boy, topluluk’ anlamına gelmesinin sebebi budur. Yine ‘anne’ anlamındaki umm’dan türetilen ümmî kelimesi de dilimizde ‘okuma yazma bilmeyen’ ve ‘aynı soya mensup olan’ anlamlarında kullanılır. Ümmî kelimesinin ‘okuma yazma bilmeyen’ anlamı, ‘annesinin öğrettikleri ile kalmış, bunun dışında başka bilgi edinememiş insan’ kavramından ortaya çıkmış bir anlam genişlemesidir.

İslâmiyet’in gelmesiyle birlikte ümmet kelimesi Arapçada ‘bir peygambere inananların oluşturduğu topluluk’ anlamında da kullanılmağa başlanmıştır.

Ümmet-i Muhammed tâbiri ‘Hz. Muhammed’in getirdiği dine inanan insanların tamamı’ anlamına gelmektedir. Hattâ bazı İslâm bilginleri, İslâmiyet’i son din kabul ettikleri için, Hz. Muhammed’in zamanında yaşayan ve ondan sonra gelecek olan tüm insanlığı, Müslümanlığı kabul etsin ya da etmesin, onun ümmeti olarak görmüşlerdir.

Millet kelimesi de Arapçadan dilimize girmiş bir sözcüktür. Kökeni Aramice mille ‘söz’ kelimesine kadar gitmektedir. Ancak kelime Arapçada ‘din’ anlamına gelmektedir: Kur’an’da geçen İbrahim milleti tâbiri ‘İbrahim dini’ demektir. Daha sonra kelime ‘dine mensup olan insanlar, topluluk’ anlamına da gelmiştir. Millet kelimesi gibi ümmet kelimesi de Kur’an’da geçmektedir. İlk Türkçe Kur’an tercümelerinde ümmet kelimesi ümmet yanında ögür ‘sürü, yığın, grup, topluluk’ kelimesiyle de karşılanmıştır. Millet kelimesi ise daha ziyade ‘din’ karşılığında geçmektedir.

1789 Fransız İhtilâli ile birlikte ortaya çıkan nation kavramı Tanzimat döneminde ülkemize de gelince Tanzimat aydınları bu kavramı önce millet kelimesi ile karşıladılar. Tanzimat döneminden itibaren millet sözcüğü dilimizde Fransızca nation kelimesinin Türkçe karşılığı için kullanılmağa başlandı. Ancak bazı aydınlar nation karşılığında ümmet kelimesini de kullanıyorlardı: Lehine zımnî veya sarih bir karâr-ı ümmet olmadıkça harp açılmaz (Cenap Şahâbeddin). Yarın cihan ümmetleriyle dövüşeceksin (Ahmet H. Müftüoğlu).

Şemseddin Sami Fransızca nation kavramı için bilhassa ümmet kelimesinin kullanılmasını istemiştir. Bu manada millet kelimesinin kullanılmasına karşı çıkmıştır. Yazılarında devamlı Türk ümmeti, Alman ümmeti, Fransız ümmeti tâbirlerinin geçmesi bu yüzdendir. Çünkü ona göre ümmet Arapçada ‘aynı soydan gelen topluluk’ demektir. Bu nedenle ümmet Fransızca nation kavramı için daha doğru bir kelimedir. Millet ise esas itibariyle ‘din’ demektir.
Cumhuriyet döneminde Fransızca nation kavramı için Moğolcadan dilimize geçen ve Eski Türkiye Türkçesi döneminden beri dilimizde kullanılan ulus sözcüğü önerilmiştir. Ulus kelimesi de Eski Türkçede ‘şehir’ anlamına gelen uluş kelimesinden gelmedir. Uluş kelimesi Moğolcaya ulus şeklinde geçmiştir. Ulus sözcüğü Moğolcada ‘boy, halk’ anlamına gelmektedir.

Şemseddin Sami’nin itirazı dikkate alınsaydı bugün Türk milleti tâbiri yerine Türk ümmeti tâbirini kullanacaktık. Bugünkü ümmetçiler de muhtemelen millet kelimesini kullanacaklardı. Ümmetçi tâbiriyle ulusçuluk, milliyetçi tâbiriyle de muhtemelen ümmetçilik anlaşılacaktı. Yani milliyetçiler ümmetçi, ümmetçiler milliyetçi olacaktı.

Ben nation kavramı için ulus sözcüğünü yeğliyorum. Belki bodun da önerilebilirdi. Belki daha da iyi olurdu.

0
alk_la
Alkışla
0
sevdim
Sevdim
0
k_zg_n
Kızgın
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Ümmet Kelimesi Üzerine – Mesut Şen